Pazartesi, Eylül 03, 2018

Uğur Gürses Negasyonu: Yarım saatte 1.763 kişinin 'yarı fiyatına' döviz almaya koştuğu yerde ahlaki çöküntüden bahsedilir mi, bahsedilmez mi?


Önce özetler:
Halk Bankası’nın internet sitesi, geçen cuma günü (31.08.18) o anki döviz kurunun yarısının az aşağısı olarak fiyat yayınlar. Yarım saat çinde bu fiyattan 1.763 kişi döviz alır. Sonra işlemler durudurulur. Halk Bankası genel müdürü, o paraların geri aldığını önce sürüyor ama bu hem yasadışı, hem pratik olarak mümkün değil ki zaten o dövizi alan, o parayı transfer etmeyi de akıl eder.
Haber de başlıkta.
Neden bahsedilmez?:
Bir: Bu, ilk kez olmuyor, 1994’te ve 2001’de de olmuştu.
İki: Ahlaki çöküntü için çok daha büyük bir nüfus ve toplam beklenirdi. Eğer açıklanan sayılar geçerliyse, adam başı 2 bin dolar gibi bir miktar görünüyor. 1994’te ve 2001’de bu miktar çok daha fazlaydı.
Gürses’in dayanakları:
"İcradan bile mal edinmeyi ayıp sayan bir toplumun geldiği yer üzücü.”
Geçersiz bir saptama. Alabilen hemen herkes icradan ev alır, çünkü üçte biri veya daha düşük fiyatlıdır. İcradan mal alma da eski, koşutu gümrükten beleşe mal alma da.
Türkiye’de ahlakın çöktüğü ne zaman açıkça anlaşıdı, biliyor musunuz?
1999 Ağustos depreminde, talan için birileri taa Samsun’dan geldi (bakınız televizyon haberleri), analar kızlarını sattılar (bakınız Karamürsel bölgesine ilişkin bir belgesel).
Oysa, ondan 40 küsur yıl önceki bir depremde yabancı gözlemciler, en çok kamu dayanışması olan global deprem olarak onu kayıtlamışlardı.
Tabii ki Türkiye’de ahlak çöktü ama sözü geçen olay bir kanıt sayılamaz yani…
(2 Ağustos 2018)

Hiç yorum yok: