Johan Vandawalle demiş ki:
Anadili Türkçe olan bir kişinin kısa cümlelerle düşündüğü, konuşma anında
ise bu kısa cümleleri çeşitli yollarla birbirine bağlayarak karmaşık yapılar
kurduğu görüşündeyim. Bu ‘cümle bağlama eğilimi’, bazı konuşurlarda zayıf,
bazılarında ise adeta bir hastalık derecesinde güçlü olabilir. Bu son durumda
ortaya çıkan dilsel yapılar, insan zihninin üstün olanaklarını en güzel şekilde
yansıtıyor. Farklı dil gruplarına ait birçok dili incelediğim halde, şimdiye
kadar hiçbir dilde, beni Türkçe’deki karmaşık cümle yapıları kadar büyüleyen
bir yapıya rastlamadığımı söyleyebilirim. Biraz duygusal olmama izin
verirseniz, bazen kendime, ‘Keşke Chomsky de gençliğinde Türkçe öğrenmiş
olsaydı…’ diyorum. Eminim o zaman çağdaş dilbilim İngilizce’ye göre değil,
Türkçe’ye göre şekillenmiş olurdu…
Ben de demişim ki:
Kendisi konuyu eksik ve yanlış dile getirmiş: Türkçe icat edilmiş ve
kurgulu bir dil olduğu için, çok uzun cümle yapılarına açıktır. Adamın eksiği
şu ki birçok alttümce tek bir cümlede kurgulandığı zaman, bağımsız anlamları da
değişir. (Kendi hesabıma bunu hem konuşurken, hem de yazarken kullanıyorum ama
farklı kurgularda, aynı tümce-anafikir olsa bile.) Ancak, 2 yıl okuduğum
kadarıyla Almanca da böyle bir dil ki o da zaten kurgulanmış bir dil ama epeyi
evvel (1600'ler gibi).
Ek:
Bu arada ben dahil, hiçbir Türkçe yazan kişinin bunu dile getirememiş
olması ironik, çünkü alıntı metin doğrudan Türkçe yazılmış. Adam, Türkçe dahil,
35 dil biliyormuş.
Dipnot: Bu alıntı dışında, internette adam hakkında bilgi yok. Onu ünlü
eden durum, Türkçe olimpiyatları olunca, akla doğrudan fıştık geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder