Tam da,
kubur-kabir çağı insanı davranışını gösteren bir haber:
“Almanya'nın
Bavyera eyaletinin Münih kentindeki bir alışveriş merkezine düzenlenen silahlı
saldırıda, saldırgan dahil, 10 kişi öldü, 3'ü ağır olmak üzere 16 kişi
yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren ve olay yeri yakınında intihar eden
kişinin, 18 yaşında İran asıllı Alman vatandaşı Ali Sonboly olduğu tespit
edildi. Bavyera polisi saldırganın IŞİD bağlantısı olmadığını açıkladı.
Saldırıda ölenler arasında 3 Türk bulunuyor.”
Haberin
bir ayrıntısı:
“Bir
görgü tanığı, siyah montlu, kot pantolonlu ve çizmeli iri yarı saldırganın,
“Pis yabancılar, yabancılar defolun” diye bağırıp ateş etmeye başladığını
açıkladı. Görüntüleri yayınlanan bu saldırganın “Ben Alman’ım, burada doğdum”
diyen ve Türk olduğu sanılan genci de vurdu.”
Açımlama:
Bir
Müslüman bir Müslüman’ı Hristiyan bir ülkede öldürüyor.
Çift
vatandaşlıklı biri, ikinci ülkesini ırkçı derecede sahiplenip, yabancılar
bulduklarını öldürüyor ki bu faşizm, din veya engizisyon değil.
İkinci
veya üçüncü kuşak göçmen biri, kendini öldürtmemek için, orada doğduğunu
bağırıyor ama yine de vuruluyor.
Bu
melokomik bir öykü.
Son
zamanlar bu tür öyküer yogunlaştı.
Bu;
yalnız kurt, kitle vurucu, keskin nişancı ve hatta psikopat bile değil.
Bir tür
‘durumdan üzerine vazife çıkaran’ denebilir. Hani, ‘sallandır üç beş tanesini,
kalıyor mu hırsızlık mırsızlık?’ diyenler gibi.
Burlar
da, ‘öldürürüm üç beş tanesini, bak kalır mı göçmen möçmen?’ diyorlar.
Bunlar,
üçüncü kuşak göçmen olduğu için pahalı göçmen. Sıfırıncı kuşak göçmenler üste
para veriyor, almak bir yana.
Devlet
de, ‘ah yandım, vah yandım’ diyip ,gelenç göçmenlerin malalrını cukkaya
indiriyor Danimarka gibi.
Dolaylı devlet talanı bu yani.
Dolaylı devlet öldürtmesi bu yani.
Dünya’nın
lümpen halklarının kabiri ve kuburu bu yani.
(23 Temmuz 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder