1975’ten
beridir, 21. Yüzyıl’da bir nüfus krizi olacağını, BM planlarından okurum.
Ancak
oralarda krizin 2075-2100 gibi çıkacağı öngörülürdü. Oysa kriz, 2015 gibi
gündemde oldu.
Nedeni
bir bakıma belli:
Nüfus
artışının duracağı da belliydi ama nüfusun artmasının sorunları tartışılıyordu,
azalmasının değil.
Bu kesin
zaten:
2010’dan
beridir Dünya, insan türünü besleyemiyor ve kendini artık yenileyemiyor.
Nüfusun
10-12 milyar arasında duracağı da kesinleşti ama tarihi kesin değil hala ama bu
limit, 7’den 8’e doğru gidilirken, kabul edilebilir bir limit oldu.
Bu kez
konu, 1. Dünya’da ve nüfus azalışı biçimine dönüştü.
Ancak bu
durum, çok çok yanlış analiz ediliyor.
Öncelikle,
tüm AB hükümetleri, 60’ında emekli olanların 80’ine dek yaşayacaklarını
onyıllar öncesinden biliyorlardı ama onlara ödenceke emekli parasının anında
tahsil edip, hemen sonrasında harcayıp, geleceğe nakit para bırakmadılar. O
para da, Dünya zeginliğinin yarısına sahip 1.000-5.000 en zengine gitti /
verildi.
Devamında
özellikle kadınlar, ekonomik işgücüne katılırken, aile gücünden çıktılar. Bugün
AB ve ABD’de 45 yaş ve üstü çocuksuz kadın oranı % 25 oldu.
Bunun
koşutunda 1980 liberalizmi Yeni Kavimler Göçü’nü 2010 gibi başlatmış oldu.
İronik
olarak, Almanya’da her yıl üniversite mezunu 150 bin genç ülkeyi terkederken,
onlardan daha fazla ümmi 4. Dünyalı göçmen olarak alınıyor ve göçmen oranı %
20’yi buldu. 20 yıl eğitimli % 1’i verip, 0 yıl eğitimli % 1 alırsan, her yıl
eğitim ortalaman 0,2 yıl düşer. 15 yıl sonra da, ümmi üniversite mezunların olur, Türkiye’de oldu bile çoktan.
Sağlık
hizmetlerin de koşut olarak düşer, çünkü devletin sigorta parası olmadığı için,
sağlık hizmetlerini ödemeyi azaltır, Türkiye’de oldu bile çoktan.
Yani:
Sorun 7
veya 14 milyar kişi değil. Bunun ne kadarının insan gibi yaşayabildiği. AB
bile, emekçi haklarını sürekli kısarken, bunu siliyor gerçekte.
Nüfusun
alt % 20-30’u, 1. Dünya’da da 3. Dünya’da da, tarihin hicçbir döneminde
krizlerde daha aşağı inmez, çünkü zaten en diptedir. Açlıktan ölüm ise, tarihte
hiçbir zaman salgın veya savaşın yaptığı yıkımı yapmadı.
Göründüğü
kadarıyla, 7 milyarın 1-3 milyarıyla Dünya aynı Dünya olur, yani insan kültürü
aynı insan kültürü, çünkü nüfus 1 milyarken de bilimsel devrimler vardı.
Bu
durumda:
Bugünkü
İslam-İslam savaşı gibi, olay da eski-yni göçmen (1.-n. kuşak çatışması) olarak
yaşanacak. Aslına bakılırsa, çoktandır yaşanıyor, buna örnek bizim Alamancılar.
Dünya
nüfusunun % 4’ü, G-7’nin % 20’si göçmen. Bunların yarısı askeri / siyasi ise,
yarısı da iktisadi gçömen.
Türkiye’nin
1915-1922 arasında 12 milyonla yaşadığı, 3 milyon içeri, 3 milyon dışarı göç, 3
milyon ölüden daha çok kütlür başkalaşımı demek oldu. Savaş ve hatta salgın
bunu yapamadı yani.
Bugün
Dünya’nın her yeri ateşle yanarken bile, Dünya nüfusunun yarısı veya daha çoğu
aynen eskisi gibi yaşayabiliyor.
Gelelim
asıl sorun sayılan şeye:
Kolaylık
olsun diye, herkes 100 yıl yaşıyor sayalım.Nüfusun da her yıl % 1’i yenileniyor
sayalım. Nüfus sabit sayalım.
Denge
olur bu durumda. Denge, kültürü statikleştirir ama genç nüfus da kaotikleştirdi
çok çok olarak. 1975 sonrası doğumlu, 40 yaş altı her daim ergenleri, hiçbir
insani sorumluluk ve yükümlülük almadı ve ödemedi.
Şu anda
da böyle, gelecekte de böyle olacak:
Dengeli
devingenliği, 2. Sanayileşme’nin 9 öncü alkkülütür mensupları yarattı,
yaratıyor, yaratacak. Onlar da, toplumun on bin veya yüz binde bir
elitelitleri, en azından bu kriterde. Kabaca, 30-40 yıllık akademik ve
meslekiçi eğitime sahipler.
Yani
sorun:
Kalabalık
veya az olsun, ümmi nüfus sorun. 70 yıllık global zorunlu eğitim gösterdi ki
kimse üniversite falan okuyup öğrenmek istemiyor, ot gibi yaşamak istiyor.
ABD’de lisansüstü eğitim öğrencisi sayısı, 1990’lardan beridir iniyor.
Dünya’yı
12 milyar nüfusu besleyecek duruma getirmek de, su ve gıda krizlerini de
yaşamacasına, 20-30 yıl alır. Çin’in tek çocuk politikası, 1,200 milyarda 400
milyon eksik nüfus yarattıysa, o krizler de bir epeyi eksik nüfus ve ölüm
kontrolü yaratır ve beslenme daha kolaylaşır.
Yani:
2015
momentiyle, 1. Dünya’nın artmayan nüfusu da nüfus krizi, 3. Dünya’nın çok artan
nüfusu da, artı 3. Dünya’dan 1. Dünya’ya Yeni Kavimler Göçü de nüfus krizi
yarattı.
Bu
gerçekler, tüm insanlara ithaf olunur.
(13 Temmuz 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder