Çarşamba, Temmuz 13, 2016

Kendini Resme Yerleştirmek, Resmi Kendine Yerleştirmek

08.07.16, 13:15.
Kendini Resme Yerleştirmek, Resmi Kendine Yerleştirmek
Paranoyak eğilimleri olan bir şizofrendim.
1974 gibi gelecekbilim ibaresiyle / kavramıyla tanıştım. 1978’den beridir bilfiil okuyarak, sonraları da yazarak gelecekbilim çalıştım.
Fazla gerçekçiymişim. Daha tıfıl bir yazan (yazma eylemi yapan) olduğum 1980’deki Ekonomik Determinizm metnim, 1980 sonrası Dünya’yı resmetmiş önceden.
Aşırı negatif ve antipatik bulunurum insanlar tarafından. Ancak, gayet sıcak kalpli ve empatik / sempatik olduğum kanısına vardım bu yıl. Çünkü doğruları yazdığım için, insanlara bana doğru cezbedildiler. Haa, sonra aynı doğrular nedeniyle, şimdiye dek oylduğu üzere, koşa koşa kaçacaklar yine, ayrı konu.
Yani, hep doğru bilginin peşinde koştum.
Bu da, beni tarihsel ve geleceksel resmin içine yerleştirdi.
Oysa kurmaca yazarları, pek pek kendilerini resmin içine sokarlar ama resmi kendilerinin içine sokmazlar, yani tarih bilincine sahip olma gereği duymazlar, onlar için hissetmek ve hissettirmek yeterli kalır.
Sonra ben, kendimi resmin içine de yerleştirdim. En azından 50 yaşımdan beridir böyle bu.
Çoğunluk kendimi tarihin dışında hissettim. Yani, tarih beni bağlamadı.
Şu ansa, ölüm beni bağlıyor. Kendi terekem nedeniyle bu, kültürel bir tarihin içindelik demek.
21. Yüzyıl’ın ilk dahisi olmak, bağlanmayan bir neo-entellektüel olmak, benim hep gerçek olmasını beklemediğim ve kurduğum hayallerimdi ama yaşamın içinde aşırı gerçek oldular. Aşırı geçerli gerçekler.
Tarih şu anda insanlığı eziyor. Hem de feci eziyor. Beni de eziyor. Ki bunları yazmamın nedeni de, o ezilmenin can acısının canhıraş feryadı olmakta.
Tüm bunlar arasında, 55-90 yaş arasıki yaşlılık için örneğim yok elimde. En son 2 örneğim olan Kafka ve Fassbinder’i 1995’te terketim ki şu an sağ olmamı biraz da buna borçluyum.
Uzun yaşayan yazarlar bizde Toros, Tuğcu, Batı’da Shaw ve Russell var ve son ana kadar yazmışlar. Onlar olmasaydı da, bunu yapacaktım zaten. O nedenle, örnek sayılmazlar.
Yaşlılığın nasıl yazılacağını biliyorum ama nasıl yaşanacağını bilmiyorum.
Hoş yaşamımın hiçbir noktasını nasıl yaşayacağımı hiç bilemedim zaten. Yaşadım ve koyverdim gitti.

Nokta. Es.

Hiç yorum yok: