Pazartesi, Nisan 09, 2018

Büyük Türsel Yokoluşlar


Balkan Talu, en sonki büyük türsel yok oluş ile şimdiki durumu karşılaştırıp şöyle yazmış:
“Dünya üzerindeki insan nüfusu son yarım asırda yüzde 130 arttı. Araştırmayı yapan bilim insanları, hem yaygın hem de nadir türleri analiz etti. 1900 ve 2015 yılları arsında 177 farklı memeli türünün neredeyse yarısı yok oldu. Günümüzde ise mevcut memelilerin dörtte biri, kuşların da yüzde 13’ü tamamen yok olma tehlikesi altında. Bütün bu veriler, türlerin ortadan kalkma hızının beşinci dalgadan çok daha hızlı olduğunu gösteriyor. Bu hızlanmanın en büyük sebepleri arasında aşırı avlanma, kaçak avlanma, kirlilik ve iklim değişikliği gösteriliyor.”
Evrim tarihindeki büyük türsel yok oluşlarda; popülasyon sayısı ve türlerin sayısı % 90-95 oranında azalır. Bugün 2 ila 10 milyon arası tür olduğu kabul ediliyor. Sözü geçen türsel yokoluşlar, binde bir oranda gibi görünüyor.
Oysa olup biten biraz daha farklı:
Yalnızca ABD’de yılda 1 milyar büyükbaş hayvan, 50 milyar da kanatlı hayvan üretilip yeniyor. Sözü geçen sürede bu hayvanlar, tümüyle sanayisel kaygılarla da olsa, ppülasyon olarak da tür olarak da aşırı arttı.
Ancak, insan eliyle artan canlı sayısında asıl ağırlık mikroorganizmalarda, makroorganizmalarda değil. Son 150 yılda insan eliyle yaratılmış bakteri türlerinin sayısı bilinmiyor, çünkü izlenemiyor. Asıl önemlisi bunlar öldürücü olabiliyor ve salgın yaratabiliyor.
Diğer bir konu da, canlıların türsel toplu yok oluşunun yine canlılar aracılığıyla yaratılmasında insan türü vakasının ilk olmadığı. Fotosentez ilk evrimleştiğinde, varolan canlıların tamamına yakını, atmosfere geçen artı oksijenden zehirlenerek öldü. Geri kalanı da evrildi. Daha da önemlisi, oksijen kalsiyumu oksitleyerek kalsiyum oksit yaptı, kalsiyum oksitli kayalar da yüksek miktarlarda karbon dioksit, yani canlı hammaddesi emdi.
Benzeri durum, metan ve amonyaktan oluşan atmosfer için de geçerli, o zaman da canlılar vardı. Ancak o dönem, henüz tam çalışılmış değil. Not: Metandan karbon hidratlar, amonyaktan proteinler sentezlendi, ama bunun ne kadarının organik, ne kadarının inorganik yolla olduğu hala kesin değil.
Devam:
“Dünya gıda stokunun dörtte üçü bugün sadece 12 çeşit ekin ve beş hayvan türünden geliyor.”
Yalnızca tek bir gıda türüyle beslenen (bambu filizi yiyen panda gibi) canlı türü de var.
Diğer bir konu:
“Bu hızlanmanın en büyük sebepleri arasında aşırı avlanma, kaçak avlanma, kirlilik ve iklim değişikliği gösteriliyor.2
İnsanlar taktı ısınmaya. Oysa bizi bekleyen tehlike aslında küresel buzul çağı. Kuzey yarıkürenin 50 yıl içinde donduğunu kabul edin, tüm G-7 ülkelerinin bittiğini tahmin edebilirsiniz.
Evet, bir felaket var.
Ama yalan yanlış felaket tanımlamaları var.
Derdimiz 10 milyarı beslemek değil, 10 milyar olabilecek bir popülasyonu, salgınsız, kıtlıksız, savaşsız 5 milyara düşürebilmek, insanca yollardan yani. Çin’in 35 yıl süren ve 400 milyon insanı doğumunu engelleyen tek çocuk politikası gibi.
Bu bir açmaz. Açmaz anı gelince, hızlı değişimler ve (aşağı ve yukarı doğru) sıçramalar görülür. O zaman da felaket artık yönetilebilir olmaktan çıkar.
Bu zihniyetle de, çığ tetikleme noktası geçilir, çığ tepemize iner, belki çoktan geçildi bile.
(2 Nisan 2018)

Hiç yorum yok: