Alıntı:
“Arapça
harf (Farsçadan alınanlar da dahil olmak üzere) sırasına göre düzenlenen
Kâmûs-i Türkî’de tespit edilen kelime sayısı ve / yahut bağlacıyla anlamı
verilmeksizin hemen altındaki kelimeye bağlanan 255 kelime dahil, toplam
29.085’tir. Bu sayıyı, genelde karşı dildeki anlamları tek kelimeyle verilen
Hüseyin Hüsnü’nün 1312-1315 tarihli 1.235 sayfalık ve 15.000 kelime kapasiteli
Kâmûs-i Askerî’si ve 1910 tarihli ve 21.000 kelimeden meydana gelen Nicolas
Murat’ın Fransızca-Türkçe- Almanca sözlüğü ile Kâmûs-i Türkî’nin yayımından
yaklaşık 45 yıl sonra hazırlanan ve 1945’te yayımlanan TDK’nin Türkçe
Sözlük’ünün toplam 32.104 kelimelik kapasitesiyle karşılaştırdığımızda, 29.085
sayısının çok yüksek bir seviye olduğunu ve dildeki kelimelerin hemen hemen
tamamını kapsadığını ifade edebiliriz.”
Külliyen
mafiş. Çünkü derleme ve tarama sözlüklerindeki tüm sözcükler, bu sözlük
hazırlandığında kullanımdaydı. Toplamları ise birkaç 100 bin idi.
Bir
saptama:
1899-1945
arasında yapılanın yalnızca, doğu sözcüklerinin yerine yeni icat edilenlerin
konması olduğunu söyleyebiliriz. 50 yıl epeyi uzun bir süre ama bunun son 15
yılı bu işe hasredildi, gerisi savaş dönemleri idi.
Dolayısıyla
1930’lardaki ilk dalganın 30 bin sözcük üretimi demek olduğunu da
özetleyebiliriz.
1960’lardaki
üretim ise, 20 bin yazar icadı, 100 binden çok terim icadı sözcük demek oldu.
Ki bu da, bir önceki adımın 4 katı bir sıçrama demek ama ilk dönem 10 yıldan
kısa sürdü, ikinci dönem 20 yıla yakın sürdü.
Hayat’ın
bastığı Kamus-u Türki düzenlemelerine baktığımızda, oradaki sözcüklerin
tamamına yakınının doğu sözcükleri olduğunu görürüz.
1970’lerin
Öz Türkçe sözlükleri ise, batı sözcüklerine 400 çarpı 30, o da eşittir 10
binden biraz çok sözcük demek oluyor.
Dünya
dillerinde benzer örnek olarak, 2 aşamalı olarak toplam 25 yıl gibi bir sürede
100 bin gibi bir sayıda sözcük icadı süreci, bildiğimiz kadarıyla yok.
Dipnot:
Bizim bu süreçte kesinkes mahkum edeceğimiz tek durum, TDK’nin insan
malzemesinin, yani yönetim kurulu üyelerinin falan, vasıfsızaltı insanlar
güruhu olmasıdır. Morg bekçisi olamayacak insanlar dilci yapılmışlar. 100 kişi
falan, salla başı al maaşı, kaydı hayat koltuklu türünden çalışarak, oralarda
pasta yemişler 40 yıl falan. Devlet sanatçısı gibi, devlet dilcisi / dil
jandarması olmuşlar.
(10 Nisan 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder