2’sinin
birçok ortak yanı var:
1980
sonrası edebiyatın, biri kadın, biri erkek, ilk iki starı olmak. Çok satılmak
ama bilmeyiz, çok okunmak mı?
İkisinin
de anlatı aşamaları; ilk kitabı düz metin anlatısı, özyaşamöyküsel, gerçekçi üslupta
iken, sonra adım adım, kitap kitap, önce gerçekçilikten uzaklaşma, sonra konuyu
yitirme, sonra de dili / Türkçe’yi yitirme gibi tuhaf bir çizgi izlemiş.
En
önemlisi:
İkisinde
de özyalan duygusunun aşırı yüksek
olması. İmaj ile ontosu birbirine karıştırmışlar. Göründüklerini ve
görüldüklerini oldukları şey sanmışlar (ve artı sonraki liberal dönemde
sandırılmışlar da). Bunun tarihsel açıdan Özal liberalizminden az önce
gerçekleşmiş olması, faturayı doğrudan 3 askeri darbenin insanların gerçeklik
ve davaya inanç duygusunu silmesi noktasına kesiyor.
Devamında
ise, ünlülükleri gittiğinde, okunmadıklarında ve hatta unutulduklarında bile,
bizim 50 yıldır bilinen ama tek şarkılı şarkıcılarımız ve türkücülerimiz gibi,
hala kitle iletişim araçlarında cavcav edekalmaları, komikten daha zavallı bir
durum. İnkar kültü burada da işliyor kalıyor.
Burada
sorunsal; bunların kendilerini birey ve yaptıklarını da bireysellik sanması ama
bunun toplumcu da değil, tümüyle cemaatçi (dini anlamda değil ama, istif,
yığışma insan anlamında) olması.
Yani,
1980 sonrası yazarlara hesapça tarih ve burada liberalizm, bedavaya / havadan
bireysellik ve/ya bireycilik atfetti ve lutfetti ama onlar hala sürü’lük içindeliği yeğledi ama imajda
tekmiş gibi davranageldi ve 40 yıl sonra bile bu aynen sürmekte.
Tekin ve
Pamuk, bir çift olarak, bu çizginin ilk ve en uzun süregelen örneği durumunda.
Çıkış /
dipnot:
1940-1980
edebi çıkış çizgisinin üzerine, 1980-2020 edebi çöküş çizgisinin gelmesi, 2020
ertesinde hiç olmazsa inişte bir hakem molası veya yeniden çıkış vektörü
olanağı umduruyor bize.
Böylelikle
de, ara, erken premature rönesanslar
ve/ya rönesansçıklar umabiliriz edebiyatımızda. Yad a son bakışta aşk getiren
tümden batacak olan 1. Cumhuriyet kültürünün son parlamarına ve ölüşüne son bakışta aşk olacak (1960-2040
arasıki biyografili) sonumuz.
(6 Nisan 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder