Fecaat.
Hepi
topu, kokmaz bulaşmaz bir ‘ben kimseye dokunmayayım, kimse de bana dokunmasın’
şairliği…
Kendini
şiire veriyormuş ama hangi şiire belli değil. Bunu bile ifade edebilmekten aciz
imiş kendisi, bunu okuduk kendi dilinden.
Kendisinin
de içinde yer aldığı Türk şiir tarihini adresleyemiyor. Çoğunluk için yazmaktan
söz ederken, Ahmed Arif’in, Enver Gökçe’nin, Hasan Hüseyin’in adını anmıyor
bile. 1940 kuşağının toplumcu şiirini 1960’ta gömüveriyor kendi aklınca, kıt
aklınca.
Bu arada
çoğunluğun hangi çoğunluk olduğunu somut-demografik olarak da açıklamıyor: 1950
köylü TC, 1980 taşralı TC, SSCB köylü devrimi?, Çin köylü devrimi?, den den de
den den.
Nazım’ın
çoğunluk için yazmış olup olmadığını da yazmıyor.
Hesapça,
Dağlarca’nın çok şiir yazmasını, onu üzmeden değillemeye çabalıyor ama onun iyi
bir şiirini de adresleyemiyor, 15 bin şiir içinden.
Ne biçim
balık-şair ki bu, denizi bilmez, suyu bilmez, rakıyı bilmez, şiiri, bilmez,
şairi bilmez.
Ahmed
Arif’in adını anmıyor ama bizce onu kastederek, bir şairin çektiği büyük
acıları unutmasını öneriyor. Bunu değil bir şair, insan olarak önermesi bile,
idamlık suçtur.
Uyar’ın
poetikası konusuna, 2. Yeni’nin şiir dili anlayışının; graffiti, fanzin, rep
türü dip popüler kültür ürünü altdillerine koşut gittiğini göstermek için
girdim. Adamın dili, daha aşağıda çıktı.
Bokunda
boncuk aramaya ve aratmaya gerek yok.
Böyle
şairler olmasa da olur, Uyar’sız da Türk şiiri var olur, var da zaten.
Sivilceli
kızlara şiir yazdığımız gibi, sivilceli
ergenleri de şair diye bağrımıza basmışız bilmeden…
Dipnot:
Bu
biçimiyle 2. Yeni, 1960’ların dilsel özgürlük dalgasından önce, 1950’lerin 0.
Liberalizm’inde bir tür dibe iniş (eğilimi) salınımı olarak görülmek gerekir
oldu.
2.
Yeni’nin dili, tosun edebiyatı denli klişe.
2000’lerdeki
popüler kültür ürünlerininki (rep, vd) denli de bayağı.
Bu
durumda, 1950’ler buçuk, 1960’lar ve 1970’ler 1’er porsiyon olarak, gelecekten
yeme olmuş Türk Edebiyatı için. 1980-2010 arasında da 0’a 0, elde var 0, kopya
bile çekilemediği için, elde var eksi 1 olmuş bilanço.
Ana
taslağımız bu.
(13 Nisan 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder