Cumartesi, Nisan 28, 2018

Oy Vermek veya Vermemek: Bütün Mesele Burada


Önümüzdeki kuraldışı erken seçimler için, partiler sonunda duruma aymış:
“Sandığa gitmeyen seçmenin daha çok “muhalif seçmen” olduğuna dikkat çekilen görüşmelerde, katılım oranında 1-2 puanlık artışın önemli farklar yarattığı çeşitli örneklerle ele alındı. Katılım oranının daha da yükseltilmesi için özel çalışma kararı alan partiler hedef de koydu. Partiler katılım oranındaki kaybın yüzde 12 altına düşmesi için çalışma yapacak. Bu katılımın en az yüzde 88’e çıkarılması anlamına geliyor.
7 Haziran 2015 Milletvekili seçimlerinde katılım oranı yüzde 83.92, 1 Kasım 2015 Milletvekili seçimlerinde katılım oranı yüzde 85.25, 16 Nisan Anayasa referandumu oylamasında katılım oranı yüzde 85.43 oldu.”
Ve bu varken, CHP ne yaptı?:
Kendisine verilmiş oylarla seçilmiş milletvekillerini celep canbazlığı gibi, başka bir partiye aktardı. Sonra da geri alamadı. 15 milletvekilinin vekilliği şimdiden yandı sayılır. Üstüne kalkıp bir de onları mağdur etmeyeceklerini açıkladılar.
1982 sonrasından beridir kronik oyvermeziz. Bunun için yeterince neden varken, partiler habire yeni neden yaratıyorlar.
Bir de şu var:
‘Muhalif’ derken, tüm partilere ve bu seçim oyununa muhalif olmak kastedilse gerek. Çünkü aynı durum, AB’de ve ABD’de de var ve seçimlere katılım oranı % 50’nin altına düşüyor. Biz 4. Dünyalı olduğumuz için, 50 yıl geriden geliyoruz aynı koşullarda.
Tabii ki asıl 5 sorun-açmaz şunlar:
Bir: Seçmenin üçte biri her seçimde parti değiştiriyor.
İki: Seçmenin en az yarısının oyu satılık.
Üç: Seçmenin bu kez yarısı kararsız. (Bir önceki seçimde üçte birdi.)
Dört: Her seçim döneminde ölen % 3 ve yeni gelen % 5-8, kuşaklararası kültür farkı nedeniyle, sürekli yeni seçmen tipi yaratıyor. Çünkü, köyden kente göç 60 yıldır hala sürüyor.
Beş: Seçmenin yaklaşık % 10’u son 3 haftada karar veriyor. Sonra da verdiği kararı unutuyor. 3 seçim önce hangi partiye oy verdiğini anımsamayan onlarca birey gözledik.
1946-2018 arasındaki çokpartili dönem, sınıfta kaldı açıkçası. Oyuna ilgi de yitti.
Dolayısıyla biz % 85 katılım bile beklemiyoruz bu kezinde…
(28 Nisan 2018)

Hiç yorum yok: