1100
gibiki Divan-ül-Lugat-üt-Türk’te 10 bin gibi sözcük varmış.
1900
gibiki Kamus-u Türki’de 30 bin sözcük gibi varmış.
Son TDK
sözlüğünde (2010?) 110 bin sözcük gibi varmış.
1 dili
konuşmak için 2 bin sözcük yeter gibi kabul edilir.
1 insan
tüm yaşamı boyunca, özel adlar dahil, 100 bin sözcük kadar öğrenir kabul
edilir.
Terim
sözlüklerinde 100 bin civarında sözcük vardı.
Derleme
ve tarama sözlüklerinde birkaç 100 bin sözcük vardı.
Tüm
Türki diller sözlüğünde 250 bin sözcük vardı.
1960
gibi 40 bin köy adı vardı.
Dünya’da
milyonlarca yer adı vardı ve var.
500 bin
protein adı var.
1
milyonun üzerinde bileşik adı var.
DNA’nın
tam adı 200 bin sözcük falan tutuyormuş.
William
Shakespeare 1.500 küsur sözcük icat etmiş, 200 gibisi kalmış.
Fakir
Baykurt 600 yeni sözcük kullanmış, bunların 300’ü derleme sözlüğünde varmış.
1960-1980
döneminde Türk yazarları, 18 bin küsur yeni sözcük icat etmiş, yani yalnızca
kendi eserlerinde kullanılmış olarak.
Çetin
Altan, Türk insanının hepi topu 200 sözcükle konuştuğunu önesürmüştü ama daha o
zaman bile, dizilerde 200 sözcük kümesinin üzerinde replik vardı.
Çetin
Altan’ın sözcükleri diye bir derleme yok, çünkü kendisi sözcük icadıyla
uğraşmamış.
Türk
Dili 1930’larda ve 1960’larda 2 yenilenme dönemi yaşadı. 1990’larda boş oturdu.
2020’lerde belki yeniden atağa geçer.
Son 200
yılki tüm Dünya dillerindeki sözlükler üzerinden gittiğimizde, her dil 5 yılda
bir sözlüklerine yeni sözcükler katar ve bazı sözcükleri tasfiye eder, olarak
gözlemde bulunuruz.
Bu; ya
tümdengelimsel / akademik, ya da tümevarımsal / yaşamcıl olarak yapılır.
Tarihte ikisi de hep yapıldı.
Biz
bugün ne Divan-ül-Lugat-üt-Türk dilini kullanıyoruz, ne de Kamus-u Türki
dilini. Torunlarımız da, 2010 TDK sözlüğü dilini kullanmayacak.
Bin veya
10 bin yıl boyunca aynı sözcüklerle konuşmak veya yazmak, geleneksel değil, ölü
kültür olmaktır. Atalarımızı anlamamız falan gerekmiyor yani, çevirmenler onun
için var yani.
Yeryüzü’nde
6 bin yaşayan dil varsa, 60 bin tane de ölü dil var yani.
Yelpaze
geniş ey kari:
Bin ila
bir milyon sözcük genişlik.
Konuşarak
veya yazarak dil.
Geçmişe
takıntı veya geleceğe akıntı.
Ya
başkalarının sözcükleri, ya da yazar olarak kendi sözcüklerin.
Sözcükler
ve insanlar böyledir ey kari…
(10 Nisan 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder