Cuma, Ekim 19, 2018

Kapitalister Dünya Ekonomisini Nasıl Batırdılar?


Bir rivayete göre, 2007-2018 arasında 20 trilyon dolar karşılıksız para basılmış. Bu miktar, aynı dönemde yıllık ortalama 65 trilyon dolar olan ve yalnızca (26 trilyonu) % 40’ı reel-harcanan olan global ekonomi bünyesinde, belki 80 trilyon dolarlık, (rüşvet olarak) beyaz- ve (illegal iş olarak) kara-kara para yarattı. Nasıl mı? Faizle tabii ki. Büyüdüğünü önesürdükleri G-20’deki 3. Dünya ülkeleri, doların yıllık faizi 8-9 yıl boyunca G-7 ülkelerinde eksi iken, % 5-10 faizle onlardan borç alıp, teknolojk oyuncaklarla israf ettiler, geriye hiçbir birikim kalmadı.
Gelelim işin tam öyküsüne:
“ABD, 2008 krizine gelene kadar, tarihinde sadece 870 milyar dolar Merkez Bankası baz parası basmıştı. 2008’de tüm bankacılık sistemi batma noktasına gelince Amerikan Merkez Bankası FED, bu miktarı bir kaç yıl içerisinde 4 trilyon doların üzerine taşıdı. Dünyanın diğer önemli merkez bankaları da 'quantitative easing' (QE) adı verilen bu operasyonda, ABD’yi takip etmişti.  Bazı kaynaklara göre, toplamda basılan baz para, 20 trilyon doları bulmuştu.”
Birinci eski dezenformasyon bilgi: Resmi sayı, ABD 1, AB 1 trilyon dolar olmak üzere, 2 trilyon dolar idi. 20 trilyon dolar çıktı.
İkinci eski dezenformasyon bilgi: Resmi açıklama, ABD’den para çıkışının ‘mortgage’ nedeniyle olduğu idi ama gerçekte yalnızca Apple, belki 100 milyar doları nakit olarak ABD dışına, çokça İrlanda’ya taşıdı ve son 1-2 yılda bunun vergisini ödemediği için cezaya mahkum oldu ama devede kulak oranda. Yani kimse, ABD’de kalıp parasının eksilmesini izlemedi. Batabilir 3. ve 4. Dünya ülkelerine para kaydırdılar.
Üçüncü eski (yarı) dezenformasyon bilgi: Aynı oligarklar ve sermaye biriktirmişleri, kişisel olsun, kamusal olsun, 2007-2014 arasında parayı ABD’den dışarı taşırken, ondan sonrasında karlarını realize etmek için, ABD’ye yavaş yavaş geri dönmeye başladılar: 3. ve 4. Dünya’yı önümüzdeki 3-5 yılda batıracak olan da bu durum.
+
Bu panoramanın çıkarsama bilgileri:
O sanal ve finans kapital ürünü para, gerçekten karşılıksız, çünkü tüm Dünya’nın ürettiği herşeyi 2,5 yıl boyunca satın alabilecek birikimleri var dijital görünümde ama bu yapılamaz bir şey. Yapabildikleri tek şey, nasıl ki fakirlere 100 dolarlık Iphone’u bin dolara sattılar, zenginlere de 100 milyon dolarlık evi veya yatı da 1 milyar dolara sattılar ama şu an her 2 metanın da değeri yine 100 milyon dolar ve hatta, kullanıldığı için, daha düşük. Ama yine de global birikim, onda bir durumuyla bile, 8 trilyon dolar ediyor: 80 bin adet dolar 100 milyoneri demek bu.
Tüm Dünya’da biriken 100-350 milyon kişilik ekonomik göçmen toplamı, buludukları ülkedeki asgari ücretin yarısıyla üçte biri arasında bir maaşla çalışarak, yılda 100 milyar dolardan, toplamda 1-2 trilyon doları ülkelerine geri taşıdılar / gönderdiler. Bu da, domuzdan kıl koparmak oldu ancak.
En üst % 5 ile en alt % 5 böyleyken, orta noktaya ortası yerleşmiş, ortadirek ve bu oyunun lokomotifi olan % 50’nin denizi bitti, gemisi karaya oturdu: Çünkü, yıllık gelirlerinin 2-3 katı borçlu durumdalar ve içlerindeki işsizlik ve aıl genç nüfus giderek artıyor, fare gibi ürediler çünkü.
Geriye kalan % 30-40 içinse, hiçbirşey değişmedi.
1980-2020 arasındaki 40 yıllık yalan söylem böylece sonuna gelmiş oldu işte.
Sonra da yapılan şu:
“ABD, … piyasadan çektiği 1 trilyon doları imha ediyor.”
Bildiğiniz yakıyor yani. Hani, buğday üretimi çok fazla olunca, denize döküyorlar ya öyle. Sonra da, kıtlık yıllarında yamyamlık geliyor. Yani kimsenin aklına, o parayı reel sektörde yatırıma yöneltmek ve üretimi ve istihdamı arttırmak gelmedi, gelmiyor, gelmeyecek. Kendi yalan para oyunlarını kendileri ciddiye alıyorlar.
+
Gelelim zenginlerin 3 vakte kadarki kahve falına:
ABD, istediği kadar dolarları yaksın, o zenginlerin hesabındaki o paralar hala var, sayı olarak da olsa. Ekonomi tarihi, krizlerde sanal / finansal kapitalin üçte biriyle onda birine kadar düşebileceğini belirtiyor ama para tümüyle sıfırlanmıyor hiçbir zaman, bu önemli. Bizce, yine öyle olacak.
Çok basit bir örnek: Bizde bazı kurumlar, bankaların batık kredilerinin 1 lirasını 3 kuruşa satın aldılar: Eğer hesapları doğruysa ve o alacaklardan 6-9 kuruşluk tahsilat yapabilirlerse, başkalarının teri, kanı, gözyaşıla beleşe para kazanacaklar. Ancak bu arada epeyi banka batacak, daha önce battığınca.
Yani krizlerde de, savaştaki harp zenginleri gibi, birileri para kazanır. Yani bazı kurtlar, havayı dumanlı ve kanlı sever.
Ha bir de arada, kitleden dalga dalga gelen başarısız devrim girişimleri olur. Şerh: ‘% 99’ veya ‘Wall Street İşgali’ hareketleri kastedilmedi, aç sınıfın laneti kastedildi.
Gelecekbilimci tahminimiz:
Roma’yı yıkmaya ve Attila’ya daha çok var. Devir yanlış hesaplı Spartacus ve Roma’ya karşı gereksiz iyiniyetli Hannibal zamanı…
AB dağılmaya başladı ama ABD’nin dağılması, 21. Yüzyıl’ın sonunda belki…
Ama ondan sonra lümpen kitleler, yine kendilerini sömürecek yeni hegemonlar inşa ederler, emin olun. Ne yazık ki tarih öyle söylüyor.
AB gidip de, ABD gelince, pek bir şey değişmediğini 1945-2015 arasında gördük.
Burada tek çözüm, işbirlikçi olmayan ve doğruları, istatistikleri, haberleri, bilgileri, gerçekleri hep yazan ve alt veya üst hiçbir sınıfa bağlanmamış neo-entellektüeller ( > (yazıyla küçük) %oo (yazıyla on binde bir) 1 nüfus).
(19 Ekim 2018)

Hiç yorum yok: