Bir
rivayete göre, 2007-2018 arasında 20 trilyon dolar karşılıksız para basılmış.
Bu miktar, aynı dönemde yıllık ortalama 65 trilyon dolar olan ve yalnızca (26
trilyonu) % 40’ı reel-harcanan olan global ekonomi bünyesinde, belki 80 trilyon
dolarlık, (rüşvet olarak) beyaz- ve (illegal iş olarak) kara-kara para yarattı.
Nasıl mı? Faizle tabii ki. Büyüdüğünü önesürdükleri G-20’deki 3. Dünya
ülkeleri, doların yıllık faizi 8-9 yıl boyunca G-7 ülkelerinde eksi iken, %
5-10 faizle onlardan borç alıp, teknolojk oyuncaklarla israf ettiler, geriye
hiçbir birikim kalmadı.
Gelelim
işin tam öyküsüne:
“ABD,
2008 krizine gelene kadar, tarihinde sadece 870 milyar dolar Merkez Bankası baz
parası basmıştı. 2008’de tüm bankacılık sistemi batma noktasına gelince
Amerikan Merkez Bankası FED, bu miktarı bir kaç yıl içerisinde 4 trilyon
doların üzerine taşıdı. Dünyanın diğer önemli merkez bankaları da 'quantitative
easing' (QE) adı verilen bu operasyonda, ABD’yi takip etmişti. Bazı kaynaklara göre, toplamda basılan baz
para, 20 trilyon doları bulmuştu.”
Birinci
eski dezenformasyon bilgi: Resmi sayı, ABD 1, AB 1 trilyon dolar olmak üzere, 2
trilyon dolar idi. 20 trilyon dolar çıktı.
İkinci
eski dezenformasyon bilgi: Resmi açıklama, ABD’den para çıkışının ‘mortgage’
nedeniyle olduğu idi ama gerçekte yalnızca Apple, belki 100 milyar doları nakit
olarak ABD dışına, çokça İrlanda’ya taşıdı ve son 1-2 yılda bunun vergisini
ödemediği için cezaya mahkum oldu ama devede kulak oranda. Yani kimse, ABD’de
kalıp parasının eksilmesini izlemedi. Batabilir 3. ve 4. Dünya ülkelerine para
kaydırdılar.
Üçüncü
eski (yarı) dezenformasyon bilgi: Aynı oligarklar ve sermaye biriktirmişleri,
kişisel olsun, kamusal olsun, 2007-2014 arasında parayı ABD’den dışarı
taşırken, ondan sonrasında karlarını realize etmek için, ABD’ye yavaş yavaş
geri dönmeye başladılar: 3. ve 4. Dünya’yı önümüzdeki 3-5 yılda batıracak olan
da bu durum.
+
Bu
panoramanın çıkarsama bilgileri:
O sanal
ve finans kapital ürünü para, gerçekten karşılıksız, çünkü tüm Dünya’nın
ürettiği herşeyi 2,5 yıl boyunca satın alabilecek birikimleri var dijital
görünümde ama bu yapılamaz bir şey. Yapabildikleri tek şey, nasıl ki fakirlere
100 dolarlık Iphone’u bin dolara sattılar, zenginlere de 100 milyon dolarlık
evi veya yatı da 1 milyar dolara sattılar ama şu an her 2 metanın da değeri
yine 100 milyon dolar ve hatta, kullanıldığı için, daha düşük. Ama yine de global
birikim, onda bir durumuyla bile, 8 trilyon dolar ediyor: 80 bin adet dolar 100 milyoneri demek bu.
Tüm
Dünya’da biriken 100-350 milyon kişilik ekonomik göçmen toplamı, buludukları
ülkedeki asgari ücretin yarısıyla üçte biri arasında bir maaşla çalışarak, yılda
100 milyar dolardan, toplamda 1-2 trilyon doları ülkelerine geri taşıdılar /
gönderdiler. Bu da, domuzdan kıl koparmak oldu ancak.
En üst %
5 ile en alt % 5 böyleyken, orta noktaya ortası yerleşmiş, ortadirek ve bu
oyunun lokomotifi olan % 50’nin denizi bitti, gemisi karaya oturdu: Çünkü,
yıllık gelirlerinin 2-3 katı borçlu durumdalar ve içlerindeki işsizlik ve aıl
genç nüfus giderek artıyor, fare gibi ürediler çünkü.
Geriye
kalan % 30-40 içinse, hiçbirşey değişmedi.
1980-2020
arasındaki 40 yıllık yalan söylem böylece sonuna gelmiş oldu işte.
Sonra da
yapılan şu:
“ABD, …
piyasadan çektiği 1 trilyon doları imha ediyor.”
Bildiğiniz
yakıyor yani. Hani, buğday üretimi çok fazla olunca, denize döküyorlar ya öyle.
Sonra da, kıtlık yıllarında yamyamlık
geliyor. Yani kimsenin aklına, o parayı reel sektörde yatırıma yöneltmek ve
üretimi ve istihdamı arttırmak gelmedi, gelmiyor, gelmeyecek. Kendi yalan para
oyunlarını kendileri ciddiye alıyorlar.
+
Gelelim
zenginlerin 3 vakte kadarki kahve falına:
ABD,
istediği kadar dolarları yaksın, o zenginlerin hesabındaki o paralar hala var,
sayı olarak da olsa. Ekonomi tarihi, krizlerde sanal / finansal kapitalin üçte biriyle onda birine kadar düşebileceğini
belirtiyor ama para tümüyle sıfırlanmıyor hiçbir zaman, bu önemli. Bizce, yine
öyle olacak.
Çok
basit bir örnek: Bizde bazı kurumlar, bankaların batık kredilerinin 1 lirasını
3 kuruşa satın aldılar: Eğer hesapları doğruysa ve o alacaklardan 6-9 kuruşluk
tahsilat yapabilirlerse, başkalarının teri, kanı, gözyaşıla beleşe para
kazanacaklar. Ancak bu arada epeyi banka batacak, daha önce battığınca.
Yani
krizlerde de, savaştaki harp zenginleri gibi, birileri para kazanır. Yani bazı
kurtlar, havayı dumanlı ve kanlı sever.
Ha bir
de arada, kitleden dalga dalga gelen
başarısız devrim girişimleri olur. Şerh: ‘% 99’ veya ‘Wall Street İşgali’
hareketleri kastedilmedi, aç sınıfın laneti kastedildi.
Gelecekbilimci
tahminimiz:
Roma’yı yıkmaya ve Attila’ya daha
çok var. Devir
yanlış hesaplı Spartacus ve Roma’ya karşı gereksiz iyiniyetli Hannibal zamanı…
AB
dağılmaya başladı ama ABD’nin dağılması, 21. Yüzyıl’ın sonunda belki…
Ama ondan
sonra lümpen kitleler, yine kendilerini sömürecek yeni hegemonlar inşa ederler,
emin olun. Ne yazık ki tarih öyle söylüyor.
AB gidip
de, ABD gelince, pek bir şey değişmediğini 1945-2015 arasında gördük.
Burada
tek çözüm, işbirlikçi olmayan ve doğruları, istatistikleri, haberleri, bilgileri,
gerçekleri hep yazan ve alt veya üst hiçbir
sınıfa bağlanmamış neo-entellektüeller ( > (yazıyla küçük) %oo (yazıyla
on binde bir) 1 nüfus).
(19 Ekim 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder