Böylesi
her zaman çıkmıyor:
Bir
meta-çapraz medya örneği:
‘Vikingler’
dizisinin ilk 3 sezonunun usaresi ve hulasası gibi. Yani, Baba-Ragnar eksenli
öykü akışının.
Grafik-roman
çizgiroman tadına, bir de grafik-parçalanma efekti eklenmiş: Bu da, sürekli
savaşçılığın eksilticiliği demek olmuş.
Burada
birçok kişi, başta, ortada veya sonda birbirine düşman ama hepsi de yüreğin cesaretine sahip, kadın bile
olsa.
Tuhaf
olan şey şu:
O
öyküdeki herkes, tarihte ilk ve son kez olmuş bazı olayların yaratıcısı olarak,
kendi yazgılarını yaratmışlar olarak, kendi yazgılarını giyerken, ölüme
giderken, kılları bile kıpırdamamış.
Bildiğimiz
on binlerce ölülük bir uzun-öykü bu.
Bugünün
ölçekleriyle ve ölçütleriyle on milyonlarca ölü demek, 2. Dünya Savaşı demek.
Şamanizm
üzerinden de olsa, engizitör-tektanrılılık’a
karşı çok ciddi ve kazanılmış bir savaşın ilk gerçek öyküsü bu. Ve 3 tektanrılı
dine karşıki ilk gerçek-büyük direniş.
Barbarların uygarlara uygarlık
dersi vermesi
bu:
Faşizme
karşı faşizm ile.
Engizisyona
karşı engizisyon ile.
Kana
karşı kan ile.
Katliama
karşı katliam ile.
Yüzlerce
yıl sonra hala geçerli olan kurallar biçiminde olarak.
İşte bu
klip, onu tasvir etmiş, soyut soyut.
Ve çıkış
olarak:
Birbirini
çok sevmiş ve çocuklamış savaşçı-kadın
ile savaşçı-erkeğin birbirine er veya geç düşman ve/ya rakip olacağı
gerçeği kapanış mesajı olarak konmuş.
Gayet
örtük, gayet saklı, gayet bilinçsizce.
(19 Ekim 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder