Bunları
kim üretip ortalığa salıyor, bunlar ne çekiyor da bu kafalara giriyorlar?
İrfan
Aktan şöyle demiş:
“24
Haziran seçimlerinde de HDP, daha önce TİP’i yeniden kurmak için kolları
sıvayan Erkan Baş ve Barış Atay’ı, dolayısıyla TİP’i, 53 yıl sonra TBMM’ye
taşıdı. Bu, 1970’te TİP’ten gelen karanfile, HDP’den giden iki guldexwîn (Ters
Lale) anlamı taşıyordu. Buradan bakıldığında, gerilimlere, ayrışmalara,
ihtilaflara rağmen, Türkiyeli sosyalistlerle Kürtler arasındaki tarihsel
ilişkinin devamlılığı muazzam.”
Sözünü
ettiği, devamlılık arzeden tarihsel ilişki şu:
1970’te
TİP, Kürtler’i ilgilendiren bir karar alır:
“Türkiye
İşçi Partisi, Kürt sorununun açık tartışma platformuna önce ‘Doğu Meselesi’
olarak girmesini sağladı. Ardından gelen Doğu Mitingleri, sorunun, tartışma
boyutundan çıkarak maddi bir gerçeklik olarak görülmesinde önemli bir rol
oynadı. Hiç kuşkusuz en önemli adım, 1970 yılının 29-31 Ekim tarihleri arasında
Ankara’da düzenlenen Türkiye İşçi Partisi’nin 4. Büyük Kongresi’nde alınan
kararlar ile atıldı.”
Devlet
de, eşek değil ya, TİP’i kapatır:
“Türkiye
İşçi Partisi (TİP): Faaliyetlerinin Anayasa’nın 57. maddesinde bulunan
“Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezliği” temel ilkesine ve Siyasi Partiler
Kanunu’nun 81. maddesindeki “azınlıklar bulunduğunu ileri süremezler, azınlık
yaratarak millet bütünlüğünün bozulması amacını güdemezler” maddesine aykırı
görüş ve tutumları gerekçesiyle, 20 Temmuz 1971 yılında kapatıldı.”
Hesapça
enternasyonalist bir parti, (3 bin yılda bir ulus bile olamamış) bir etnisite
için karar alıp, kendini kapattırıyor ve bunlar 45-50 yıl sonra bile bununla
övünüyorlar.
Çetin
Altan buna, ‘bilek kalınlığında, 3 bukleli etmek’ diyor. Biz ekleme veya yorum yapmıyoruz.
Olayın
devamı ise şöyle:
Daha
1968’de Apo var. Daha 1968’de Türk solunun Bekaa Vadisi gerilla eğitimleri var.
Kürtler’in 50 yıldır süren Suriye bağlantıları var. 1983’te başlayan düşük
yoğunluklu savaş var. Dışarıda Dev-Sol’un, içeride Rızgari’lerin silahlı
tasfiyesi var. 100 bin ölü var ki bunun 15
bin sivil Kürt’ünü PKK öldürmüş. Sırtını değil, kıçını emperyalistlere
dayamış 4 ülkenin Kürtler’i var. Oto-asimilasyon ve millliyetçi-şeriatçı
muhafazakar Kürtler var ki bu tanımlar Kürtperver köşe yazarlarına ait. 1999’de
aynı emperyalistlerin Apo’yu olmuş armut gibi, TC’nin kucağına bırakmışlığı
var.
Yani:
Türk
solu ile Kürtler arasında hiçbir pozitif ilişki olamadı ve bunun tüm faturası
Kürtler’e çıkar, bir de Türk solu içindeki Kürt
işbirlikçisi olanlara. Kürtler, Türk solunu istedikleri gibi manipüle
edebilecekleri bir ayakçı gibi
gördüler ve kullandılar hep.
Bunlar
da kalkmış, karanfil, ters lale falan diyorlar.
Biz ters
lale deyince, Limon’un yılın lalesi ödülünü anlıyoruz, çünkü o kastedilen lale,
bedenin ters tarafında. Bunlarınki de tam o olmuş: Ters lalenin ters lalesi.
Ödülümüz
2018-TİP’e, olmadı 1975-Tipitip’e…
(11 Ekim 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder