Salı, Ekim 09, 2018

Kolomb-Öncesi Amerikalar’ın Dünya Sistemi’leşmemesi


Amerikalar, Afro-Avrasya’nın doğu-batı eksenililiğinin tersine, kuzeyden güneye yarıkürelik karasal bir sistem.
Amerikalar, ancak günümüzden 15 bin yıl önce insanlılaştırıldı.
MÖ 1300 – MS 1500 arasındaki dönemde, oralarda tekerlek icat edilemedi ama (tarihteki yalnızca (2?) 3 kereden 1’i olarak) 0 sayısı ve yazı icat edilebildi. (Bunun ayrı bir konu olarak irdelenmesi gerekli, çünkü bilim-sanat-düşün ile iktisat-askeriye-siyaset ikili üçlüleri arasında ilinti kuran tek parametre şimdilik bu.)
MS 1500 gibi Kolomb ve diğerleri geldiğinde Amerikalar, pek pek Afro-Avrasya’nın MÖ 2000’deki momentindeydi.
Yani kaba bir hesaplamayla, insan türünün tarihöncesinin eksik 35 bin yılı, oraya 3,5 bin yıl kaybettirmişti: 1/10 gibi bir oran sözkonusu.
En önemli fark, madenciliksizlik ve böylelikle de madeni silah teknolojisizlik oldu. Bu da, onları ispanyollar karşısında hezimete taşıdı.
Amerikalar’ın önemli bir eksiği de kitlesel tarımsallaşamamışlık idi:
Fasulye, patates ve mısır gibi, dayanıklı ve saklanabilir tarımsal ürünlerin kitlesel üretimine asla geçemediler. Bu da, kümülatif ekonomik birikimsizlik demek oldu.
Coğrafya yapısı, İpek Yolu’suzluk ve (dalga dalga) istilasızlık da demek oldu. Aynı zamanda, salgın hastalıksızlık ki bu Avrupalılar gelince, salgın hastalıklar nedeniyle, kitlesel ölümler demek oldu.
Aynı zamanda, büyükkentsizlik ve ve avcı-toplayıcı kültürel mod ağırlığı da sözkonusuydu. 1 milyonluk büyükkentler, Kolomb öncesinde Amerikalar’da hiç kurulamadı.
Artı: 50 bin yıl önceki Orta-Doğu Afrika kökenliler’in tüm Dünya’ya yayılıp, 15 bin yıl önce Amerikalar’a geçen Asyalılar’ın kutupsallığı örneğinden hareketle, tropiklikten kutupsallığa geçişin 35 bin yıl, kutupsallıktan gerisin geri tropikliğe ‘Yanömamö’lüğe) dönüşün pek pek 2 bin yıl almışlığı örneği elimizde oluşuyor ve bu örnek, şimdiye dek kültürel antropoloji açısından incelenmemiş gibi duruyor.
Çıkışlar:
Buradan tersine bakılınca, eğer insan türü Afrika yerine, Amerikalar’da evrilmiş olsaydı (ki bu mümkündü), insanlık tarihinin bambaşka olacağı sonucuna varıyoruz.
Elimizde ise, hemen hiç irdelenmemiş, 10’a yakın açık uçlu parametre kalmış oluyor.
(8 Ekim 2018)

Hiç yorum yok: