Cumartesi, Temmuz 02, 2016

recep tayyip erdoğan'ın öldüğü gün yapılacaklar

Bu bir Ekşi Sözlük başlığı.
Sanırım, hiçbirşey yapmayacağım.
1960-2000 arasında yaşamımın ırzına geçen Kenan Evren, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş öldüğünde hiçbirşey yapmadım çünkü.
Hatta hiçbirşey hissetmedim.
Onlar kadar sorumlu hissettiğim Özal öldüğünde veya Çiller sağ iken de hiçbirşey hisstemiyorum.
Hissizleşmiş değilim.
Duygularımın yerini, düşüncelerim aldı artık.
Erdoğan gider, başkası gelir.
Ad Yıldırım gitti, soyad Yıldırım geldi örneğin. İkisi de, o şimdi başbakan ya da emret başbakanım durumu.
Peki, Erdoğan’ın öldüğünü görebilecek miyim?
Olağan koşullarda evet.
Ancak, mahkum olmamış olarak ölceğine eminim. Çünkü adını andıklarımın hepsi öyle oldu. Evren’in mahkumiyetinin pratikte hükmü yoktu. Erbakan ev hapsinde öldü diye de sevinmedim.
1960-1980 dördülünün, 1980-1983 Evren birinin, 1983-2013 liberalizm üçülünün 9 adam = 90 yıl TC’sinin parçası olduğunun bilincindeyim. 1960-1980 dördülü, 3 darbeci ile maç yapmışlardı.
Kılıdaroğlu’nun, Demirtaş’ın ve Bahçeli’nin Erodğan denli olumsuz kişiler olduğu kanısındayım. TC tarihinde ilk 4 tane ortadan daha sağda parti ortamını yarattı hepsi birden.
AB ve ABD sağı da, TC sağını hezimetle dövdü çoktan zaten.

(29 Haziran 2016)

Hiç yorum yok: