Tam da,
2010 ertesinde oluşan, giderek artan dozda süren, global ve ülkesel
devletsizliklerde, anarşistlerin neler yapabileceğini veya durumun irdelenmesi
düşünüyorduk ki bu vaka çıktı karşımıza:
“Yunanistanlı
anarşistler son günlerde başkent Atina’da önemli bir girişime imza atıyor.
Syriza-Bağımsız Helenler (ANEL) hükümetinin uyuşturucu ile mücadelede yetersiz
kaldığını savunan anarşist gruplar, Yunanistan’da uyuşturucuya savaş açtı.
...
Anarşistler,
ilk uyuşturucu karşıtı eylemi geçtiğimiz günlerde Eksarhia bölgesinde
gerçekleştirdi. Komünistlerin ve bazı sol grupların da destek verdiği
anarşistler Eksarhia’da ‘halk denetim grupları’ oluşturup sokaklarda kendi
‘denetimlerini’ devreye soktular. Bu eylemler neticesinde çok sayıda uyuşturucu
satıcısı sokakları ve büyük meydanları terk etmek zorunda kaldı.”
Devlet
neden polissiz?
Çünkü
parası bitti.
Devlet
neden parasız?
Çünkü %
1’e yedirdi. % 99 da uyuxturcuya yöneldi, çünük hiçbir toplusal umut veya çıkış
noktası yok.
Durum
bu.
Anarşistlerin
yaptığı doğru mu, yanlış mı peki?
Anarşistler
devletin ve toplumun çürümesini isterler mi?
Daha
ötesinde tarihin çöküşünü desteklerler mi?
Çünkü
nasıl olsa, kapitalistler sömürü düzenini yeniden kuracaklar, çünkü hep
kurdular.
Asıl
önemlisi bu soru, hukiki, ahlaki, dini ve siyasi olarak başka başka ve hatta
birbirine karşıt olarak yanıtlanabilir mi?
201’dan
sonra tartışmamız gerekmeye başlayan konu, bu oldu artık.
Türkiye
için de. Çünkü, aşağı yukarı biz de aynı durumdayız. İstiklal Caddesi
bölgesinde, uyuşturucu, evsiz, dilenci-kriminal türü sorunlar, insanların
canına ve ırzına kastetmeye başladı, malına zaten kastediyordu.
(17 Eylül 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder