Son 2
yılda, önce Leyla the Band’dan, sonra bu yıl Ümit Besen’den dinledim bu
şarkıyı.
Orkestranın
solistinin sesi çok cırtlıyor ve çatlıyor.
Oysa
Besen’in sesi yılların içinde damıtılmış durumda. Sesi, tavernacı
şarkıcısından, Mustafa Sağyaşar Türk Sanat Musikisi solistine doğru evrilmiş.
Bunda temel etkenin, sesinin epeyi dinlenmiş ve çökelmiş olması olduğu
kanısındayım. Uzun dönemde her 1-2 yılda bir albüm çıkaran tüm şarkıcalırın sesi,
ne tür söylerlerse söylesinler, eksiliyor çünkü, eksildi de çünkü.
Besen,
Başka albümünde başkalık yapamamış ama bu şarkı ve Pamela gibi biriyle düeti,
gerçekten başka-cık olmuş. Dilerim, bu 2 vektörün gösterdiği ‘sound’ yolunu
gelecekte birileri görer ve izler.
Çıkış:
İşte biz
tüm sanat dallarında yazabilen eleştirmenler, 50 yıllık albümleri, 50 sanat
altdalını ve 500 sanatçıyı bir kotaya koyup böyle çalkalayıp, ayıklayıp,
eleyip, alaşımlıyoruz.
Şerh:
Bir müzik eleştirmeninin dinlediği tüm türlerde 100 sanatçıyı hemen hiçbir
müzisyen dinlemez, kendini bozmamak için.
Arabesk
üzerinden saptadığım, popüler kültüre bağışıklık kazanmanın tek yolunun, onu
doz doz arttırarak, ona karşı bağışıklık kazanmak olduğunu, daha önce kezlerce
yazdım. Biz bağışıklık taşırız ama o sanatı hep icra eden müzisyenler
kazanamaz. Kazanamadı da. Ancak, diyelim 30 yıllık bir açmazın ardından, şu
anki Besen gibi, bir çıkış arama babında bu alaşımlamayı deniyorlar. Kimi
beceriyorlar, kimi beceremiyorlar ama her 2 ikisinin de açar ve açmaz yolları
çoktandır haritalı biz eleştirmenlerde, 40 yıldır diyelim, Murat Belge ve
arabesk dinlemeleri / irdelemeleri 1976 ile diyelim.
O
nedenle biz, Besen’in Band’den neden daha iyi olduğunu anlayabiliyor ve
anlatabiliyoruz.
(11 Eylül 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder