Pazartesi, Eylül 05, 2016

F Klavye İçin

Türkçe F klavyenin mucidi vefat etti. Bu metin de, o vesileyle yazıldı.
40 yıllık klavye kullanıcısıyım.
F klavye ile ilgili sorunlarım hep oldu. Bunları yazayım istedim.
C ve Ç’nin, bir de G ile Ğ’nin yanyana oluşu, bana hep hata yaptırmıştır.
Bu klavyeyi tasarlayandan bağımsız olarak, klavyenin düz yüzeyli ve 4 köşeli olarak tasarlanması, baştan bazı sorunları kalıcı yapmış. O edenle, sonradan ergonomik klavyeler icat edildi ama batıda bile, bilgisayarın 30 yılında falan herhalde.
En çok kullanılan karakterler merkeze yakın konmuş ama en azıdna noktanın epeyi harften daha çok kullanıldığı da kesin. Bu, düşünülmemiş.
Şu anda bakınca gördüm: Şapkalı A’daki şapkayı ben hiç kulllanmamışım.
Ayrıca, ‘parabol’daki ‘O’ya da şapka konmamasını hiç anlamamışımdır.
Gelelim asıl konuya:
TDK sözlükleri, yaklaşık 10 yılda 1 basılır ve değişir. En basitinden, ilk F klavye zamanında 30 bin sözcük varmış, şu an 60 bin sözcük var. Buna göre yeni düzenlemeler, hiç düşünülmedi. Tasarlayanın bunu belirtmiş olması umulurdu.
Zamanında epeyi Türk, uluslarası daktilografi şampinoyasında derece kazandı. Bunun klavye tasarımı nedeniyle olduğu söylenir ama bizde ergonomik klavye yokken ve dışarıda varken, onların derece kazanmasını umarım.
Tabii, bir de parmakların hızı ile, mekanik veya elektronik tuşların hızı ayrımı sorunu var.
Aslına bakılırsa, hızlı yazmanın da pek anlamı yok. Mekanik klavyede olsun, elektronik klavyede olsun, 2 parmakla bile, düşünce hızımı yakalayabiliyorsam, benim için daktilo uygun daktilodur.
Hala, tuşların ortadan aşağıya ve yukarıya, artı alat ve üste dağılımının, bir dildeki harf sayısıyla doğrudan ilintili olduğu kanısında değilim, hiç de olmadım ama bunu kanıtlayamam.
Terslik olsun diye yazmadım bunu. Bu işte bir terslik var ama 40 yıldır anlaayamadım.
Rahmetliye güle güle diyorum.

(2 Eylül 2016)

Hiç yorum yok: