Salı, Eylül 20, 2016

Dünyanın ilk yüz nakli yapılan hastası öldü

Bir haber:
“Cerrahlar, evcil köpeği tarafından yüzü parçalanan Dinoire’ye 2005’te yeni bir burun ve ağız yapmışlardı. Ancak yüz nakli sonrası, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların yoğun bir şekilde kullanılması nedeniyle kansere yakalandığı ve geçen nisan ayında hayatını kaybettiği belirtildi.”
O kadar çok yanıtsız soru ve sorusuz yanıt birarada ki:
100 deneğin sonucunda başarılı olacak bir deneyin 1. deneği olunur mu?
11 yıl ve bunun 3 yılı kanserli yaşamak için, parçalanmış bir yüz bırakılır mı?
Acaba günce tuttu mu?
Doktorlar zaten bunun böyle olacağını bilmiyorlar mıydı?
Olgunun ne denli deontolojik uygun veya uygunsuz olduğu tartışıldı mı?
Bilgileri kamuya açıklanacak mı?
Bu yıl sırada, ilk kafa nakli var.
Benzeri şeyler onda da olacak. 1970’lerdeki ilk organ nakli silsilesinde de aynısı oldu. 10 yıl ara. 1990’larda ikinci silsile. 2010’larda üçüncü silsile. Yine ara gelecek. En azından yüz nakli türü sapa ve riskli alanlarda.
Zamanında ABD’li bir idam mahkumu koşul koyarak kendini kadavra olarak bağışlamış:
Adamı dondurup, 182 adet 1 milimetrelik dilimlemişler. Sonra MR’lamışlar. Yarattığı bilgiler, 10 yıllık sıçrama yaratmış.
Son soru şu.
Bu işin ne kadarı varlık bilinci konusudur?
Bunun ayrıca yazılması uygun.
Dipnot:
Kadının yüzü intihar etmek için aldığı uyku hapları ertesinde, onu uyandırmak için yüzünü parçalayan köpeğinin yüzünden bu duruma gelmiş. (İntiharı ilk kez öğrendim.)
Kaç tuhaflık ve kaç soru birden?
İntiharın kaç yolu var?
Bu da bir intihar yolu mu?

(12 Eylül 2016)

Hiç yorum yok: