Perşembe, Eylül 22, 2016

Zihin Bedenin Hapishanesi x Beden Zihnin Hapishanesi

Bu, 2015 Felsefe Olimpiyadı’nın 4 konusundan biri.
İlki Foucault’nun, ikincisi Platon’un metaforu imiş.
Soru ruh olarak zikredilmiş.
Onu geçiyoruz. Tanrıbilim saçmalığıyla uğraşmam çünkü.
Hapishane yerine hapis yazınca, anlam kayabiliyor. Hapishane mekan / konum / durgu, hapis eylem çünkü.
Önkoyutlar:
Bir:
Monizm-düalizm paradoksunun geçerli değil, tutarlılıksal-koyutsal bir şey olduğunu düşünürüz. 1986’dan beridir.
İki:
A veya A değil birleşiminin tümel olmadığını ve 3. şıkların (ve dolayısıyla 4. ve N. şıkların da) her zaman olanaklı / olası olabileceğini düşünürüz. 1986’dan beridir.
Yani.
Beden-zihin ikiliği yok. Beden-zihin içiçeliği var ama bir kategori değil. Kimi birden az, kimi birden çok kategori.
Beden-zihin tümleşiği, eksi entropili, öz-kritik, öz-örgütlü sistemlerin 10 üzeri sonsuz olasılığından ve olanağından yalnızca biri.
Bu durumda; zihnin hapsi / hapishanesi beden ve bedenin hapsi / hapishanesi zihin de mümkün ve olanaklardan / olasılıklardan yalnızca birkaçı.
Bedensel ölüm, şimdilik zihnin de ölümü demek ama üam da bu metnin yazıldığı yılda ilk kafa nakli yapıldı / yapılacak. Bu ise, ölümsüzlüge giden yolun ilk adımları demek.
Zihnin ölümü bedenin ölümü demek değil. Beyin ölümü ile beden ölmüyor ama yine de bedeni yaşatan bir makine oluyor.
Aranot: Görüldüğü üzere, bir felsefe metninde de, tutarlıktan önce geçerlilik arıyor ve koyutluyoruz.
İnternet ve siberuzay ile zihin, bedenden çıkabiliyor. Aslına bakılırsa, tüm kitap okumalar ve film seyretmelerde de öyle olabiliyor. Bu durumda, zihin bedende birebir hapiste olmuyor.
Bedenin de bazı işlevleri, özellikle bazı değer yargıları tarafından aşağılanan dışkılama ve idrarlama gibi etkinlikleri, zihnin hapsi gibi algılanabiliyor.
Görüldüğü gibi, adım adım yürüttüğümüz uslamlama şu:
Her 2 kategori de, Koch Adası ve Koch Atolü, gibi kırınımlı / küsuratlı olarak arttırılabilir de, eksiltilebilir de.
Zaten biz, felsefenin, en azından 2.500 yıllık Batılı felsefe geleneğinin en büyük hatalarından birinin, bu tam sayılı kategorilerle uğraşmak olduğu kanasındayız. Tümel, mutlak ve sonsuz olabilir ama mutlak ve  sonsuz, tam sayılı olmak zorunda değildir, basit bir uslamlama yanılsamasıdır bu.
Bireysel deneyim olarak ise.
Her ikisini de yaşadım ve duyumsadım. Uslamlamam ise, yukarıdaki metin olmakta.
İşte o nedenle düşünce, yaşamın ve duygunun üstkümesi bir kategoridir. Felsefe de düşünce ile uğraşır zaten.

(16 Eylül 2016)

Hiç yorum yok: