Ulu
manitu buyurmuş ki:
Rüya
kadar kişisel bir deneyim, hiçbir biçimde başkalarına ulaşmayı amaçlıyor
olamaz.
Polipl
puştluk:
Kendisi
rüya çözümlüme kitabı yazmış.
Başkalarının
rüyalarıyla yazmış.
Bildiğimiz
kadarıyla, kendisinin hiçbir rüyasını yazmamış.
Rüyayı
kişisel deneyim sayıyor.
Rüyaların
içeriğinin başkalarına, isnasnlara, topluma, kültüre yönelki olduğunu inkar
ediyor.
Rüyanın
kendiyle ve aynı zamanda başkayla bir iletişim denemesi biçimi olduğunu inkar
ediyor.
Rüyanın
proto- da olsa, bir dil olduğunu inkar ediyor, sonradan inkarını inkar ediyor.
Oysa
rüya, kendinin kendiye ulaşma ve anlama çabası.
Eğer
rüyalarından birine bir şeyleri açıklıyorsan, başkalarına ulaşma çabası.
Kişisel
deneyim ayrı şey, opak-mahremiyet ayrı şey. Saydam bir zihin-iç
anti-Freud’yendir. Orada suç, günah, ayıp yok, açıklama var yalnızca. Cinsel
bastırmayı veya tabulamayı övme de yok, özgür seks var. Cinsel bastırma olunca,
eliyle kadın hastasının klitorisiyle oynayarak onu orgazm ettiren
Viktoryen-Froydyen shrink komedisi oluyor, oldu da zaten.
Freud’un
epistemik günahlarını, ayıplarını, suçlarını, faşizmlerini say say bitmez.
Bakın tek 1 tümceci için, 10-20 negasyonlama gerekiyor puşta.
Freud,
çoğu sübyanıca gibi, çocukluğunda bir yakınının (o babasının) penisinin ucuyla
tanışan seksopatın tekidir.
İronik
olan, 1 milyar kişinin onun peşine takılması. Seksopat peygamber arayan seksopatçık sürü sürü yani.
(16 Eylül 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder