2015,
ABD için tarihsel bir momentti:
350 ABD
vatandaşı, 1.400 ABD vatandaşını birden çok sayıda ortalamada katletti (mass
murder).
Karşılığında,
ABD polisi askerileştirildi.
Belgesel
bunun hakkında.
2
tarafta da çok ağır gerçekler var:
Bir:
ABD
kurulduğundan beridir faşist bir devlet. 1776-1900 arasında bile 100 küsur dış
müdahalede bulundu. 1950 sonrasında ise, 9 milyon sivili katletti.
Başkalarına
onu yapan, vatandaşlarına da yapar. Yaptı da: ABD polisi her yıl yüzlerce
kişiyi öldürüyor. En yüksek suç oranı ABD’de.
ABD
devleti / polisi, 1930’larda da polis devleti ve kriminal-mafya polis örgütlü
idi. 1970’lerde New York polisinin üçte biri mafyadan para yediği için
meslekten atıldı.
İki:
Kent
savaşı, kır savaşından farklı değil.
Düşmanla
savaşmak, kendi isyancısıyla savaşmaktan farklı değil.
ABD halk
isyanının şiddet taşıyan öbülümün yönelimi yok. Her talanda talanı yapanların
çoğu, devltele sorunu olmayan insanlar. Sıradan insanlar, çift taraflı sıkışmış
durumda yani.
% % 1-99
ve Occupy WallStreet gelenekleri yerleşti.
Tarihte
halk isyanları dönemleri vardır, hem de uluslararası yayılıyor olarak.
ABD
seçmeni hiçbir zaman solda olmadı.
Bu 2
odağı birleştirince, mikado çöpleri gibi kilitlenmiş onlarca yapay açmaz var
ortada ve onlar asıl açmazları perdeliyor. Örneğin ABD, Clinton-Trump ikilisen
kaldı artık, yani siyasetçi düzeyi ekside.
Film, bu
panoramanın % 99’ını ıskalamış.
Çarpıcı
olan %1’lik şiddet bölümünü ise, çok açıkseçik sergilemiş.
(6 Eylül 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder