Yıllar
önce Simurg’un yayınladığı dönemdeki Türk Dili Yıllığı’nadbir şiiri anlıp,
yakın anlamlı sözcüklerle permütasyon yapıp, 20 şiir daya yazan bir eleştiri
metni vardı. Yılını ve Yazarını anımsamıyorum.
3,5
kitaplık şiir yazmışlığıma karşın, ne şiiri, ne şairleri, ne de kurmacayı
severim. Çünük onları hep yalancı ve histerik duşgusal bulurum ve düşünceyi
yeğlerim.
Yukarıda
sözünü ettiğim metin, şiirin aslında ne keder kola ‘köprüaltı cam cam’ olduğunu
gösteriyordu. Ben de bunu göstermek istedim. Kısmet ve piyango Betül Dünder’e
çıktı:
“trenlerin
ardından koşan yalnız köpekler ve kadınlardır
nabzım…
çok uluslu bir geçmiştir benim
saymalı!
demirden ellerle
kurumadan
mürekkebi
mevsimleri
kapatıp giderken kuşlar
bin
sus’un ardında dillenen cevap
nisanların
da aldattığı
göçmeyen
acılardan bana artan zaman…”
çok
uluslu: trans-, multi-, proto-, enter-nasyonel
demirden:
çelikten, bakırdan, tunçtan, tenekeden
mürekkebi:
kanı, teri, idrarı
mevsimleri:
günleri, haftaları, ayları, yılları...
... diye
gider. Anlam bozulmaz, bazılarında enginleşir bile. Ortalama 5 varyasyondan, N
dize için 5 üzeri N çeşitleme mümkün olur.
Ek:
Şiir
kadar kısa tümceli olarak, Feneon’un 3 satırlık öyküleri ve Hemingway’in 6
sözcüklük öyküleri var. 1890 Fransa Feneon’a alternatif olarak 2010 Türkiye’den
gerçek örnekler kaydettim, Hemingway’a alternatif birçok çeşitleme (İngilizce
Türkçe olarak) yazdım ve yayınladım. Oluyor yani, oldu yani.
Bu ters
bir durum mu?
Bunun
dilsel veya anlamsal bir panzehiri var mı?
Bizi
ilgilendirden bunlar, şiirin kafaüstü çakılması değil.
Dipnot:
Şiirdeki
çeşitleme, uyak üzerinden formel / fonemsel / morfemsel olarak da yapılabilir.
Bilgisayar bunu 3 saniyede yapar, şair 3 yılda.
(12 Eylül 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder