Çarşamba, Eylül 14, 2016

Ülkede Neden Kaldığımı Anladım

11.09.16, 14:55.
Ülkede Neden Kaldığımı Anladım
15 Temmuz 2016’ya kadar Türkiye’de kalmaktan korkuyordum. Öldürülme noktasına gelebileceğimi biliyordum.
15 Temmuz 2016’ya kadar 15 Temmuz 2016’nın gerçekleşebileceğini öngörmüş ve yazmıştım zaten, askeri darbemsi olarak değil, kendi kendini yıkan yıkım olarak.
15 Temmuz 2016 yaşandı.
Ondan sonra ülkede kalmaya karar verdiğimi ayırsadım. Şaşırdım. Nedenini anlayamadım.
Biraz önce, nedeni bir anda zihnimde ışıdı:
Artık korkmuyorum.
Neden korkmadığımı da anladım:
Düşmanımın beni yıkmadan önce kendini yıkabileceğini gördüm ve onun yıkılmasını görmek istiyorum. Bu kadar kara Acı’yı çektik, ötesi de merak konusu.
Öğrenilmiş çaresizliğimin gerçekçi karamsarlığı baki ama kendi gücümü ölçmeyi ve algılamayı da gördüm ve becerdim. Bu azalmış gücüyle düşmanı yenebilecek bir artmış güçlü durumdayım.
Korkum 2 yönlü azaldı.
Yazılım olarak, bu açımlamalarım ile.
Donanım olarak, yani hormon olarak, duygusal yorulma ve artık pek korku hormonu salgılamama ile.
Tabii ki tehdit ve korku hala baki.
Ama nasıl ki artık ölümün gözlerine bakabiliyorsam, düşmanımın da gözlerine bakabiliyorum. Ve bu kez, düşmanımın gözlerinde korku görüyorum. İlk kez. O güçlü kapitalizmin çöktüğünü görebileceğimi hiç düşünmemiştim, hesaplar öyle söylüyordu ama duygular hiç öyle söylemedi.
Korkmamak veya az korkmak gerçekten iç rahatlatıcı. Mide asidini azaltıyor. Bir de çevreye sırıtarak veya bıyık altından gülümseyerek bakıyorsunuz.
Av yerine, avcı; kancadaki et yerine, kasap oluyorsunuz.
Bu, 6 ayda oldu diyelim:
3 ayı bekleme ve kuluçkalama, 3 ayı da şok ertesinde intikal ve tortuların çöküşünü izleme, diyelim.
Aynen, Kasım 2003’te Galatasaray’da bomba patladıktan veya 1997 gibi Fatih Sultan Mehmet Mahallesi’nin oralarda (Kenan Evren ve Uğur Mumcu caddelerinin oralarda) burun buruna çarpışan 2 arabanın dumanlarının dinişini ve inişini izlerken olduğu gibi.
Yıkımın, felaketin, şokun duygusal travma ve duygusal toparlama geometrisi aynı hala.
Yöntemim hala, dostlarıma ve düşmanlarıma rapor hazırlamak olacak. Yazmak, benim beynim ve eylemim.

Son 7-10 yıllık ateist dışavurumlarım için kendimi tebrik ediyorum. Kitleyi dize getirdim. Diğer getiremediklerimde de, hepsi kuburu ve kabiri boylayacak zaten.

Hiç yorum yok: