Salı, Eylül 13, 2016

FB PA Affetme Poliloğu

Nietzsche ve Arendt: İnsan, söz verebilen hayvan
Egemen birey, kendi istencinin efendisi olabilen bireydir. Aslında söz verebilme, köle ahlakının (Hıristiyan ahlakın) unutmaya karşı kazandığı bir zaferdir. (…) Arendt, Nietzsche’den farklı olarak söz vermenin, dahası eyleyebilme yetisinin önkoşulunun affetme olduğunu iddia eder.
Zeynep TALAY, Psikeart "Affetmek".
+
X1 Bu kısa alıntıda farkettiğim şey; düşünce-his dünyamızın, yaşadığımız-yetiştiğimiz o habitattan nasıl da ayrılmaz olduğu. Batı-Hristiyan düşünce ve ilhamının 'affetme'ye yönelmesi, okurken bende bir 'terslik' duygusu yarattı. Benim habitatımın oluşturduğu fark; 'affetme' yerine 'tövbe' duygusunu yerleştirmesi. Benim bakış açımla 'affetme', o parantezi kapatmıyor ama 'tövbe' kapatıyor. Kapattığı için de özgürlüğe kapı açıyor. Affeden birisi, ontolojik olarak kendini üstte konumlandırmış oluyor, tövbe eden kişi ise varlık planında kendini altta görüyor.
+
Reha Ulku Adınız nedeniyle, bu tövbenin İslam tövbesi olduğunu düşündüm. Bir ateist ve emin olarak söylüyorum ki tövbe-af İslam'da eşleniktir: Kendin tövbe ederek kendini affedersin, başkalarını affedersin. O nedenle, İslam'da doğru dürüst beddua tanımlı değildir ve hatta yasaktır.

(6 Eylül 2016)

Hiç yorum yok: