Bir köşe
yazısı, Levent Ünsaldı:
“Özellikle
Türk ve Kürt kabileleri üzerine çalışanlar, yoğun bir şüphe ve güvensizlik
bağlamında, bırakın etkileşimi, en sıradan iletişimin bile nasıl
gerçekleşebildiği hususunda tüm teorilerini gözden geçirmek durumunda
kalmışlardır.”
Gözlem
ise şu:
Kimsenin
açıkça konuşmaması.
Bu ise,
korku demek, yalancılık değil.
Korkudan
yalancılık ile, yalan için yalancılık
birbirinden epeyi farklı şeyler.
Türkler’i
düşünün:
Şu ana
Fetöcü olsanız da, olmasanız da, birinin sizi gammalazması ve okkanın altına
girmeniz her an muhtemel. Girenleri ve intihar etmeyi düşünenleri bizzat
tanıyorum.
Kürtler’i
düşünün:
Ağa,
Öcalan, korucu-başı ve TC askeri, tepenizde boza pişiriyor. Hangisini
seçebilirsiniz ki? Üstelik hepsi de habire taraf değiştiriyorsa, bir gün dediğinin
tersini, yarın söylüyorsa.
Çoban 3
kere değil, 33 kere yalan söyledikten sonra., sürü ne yapsın?
Gelelim
konunun diğer yanına:
“Bir
etkileşim esnasında her türden tanım veya iddia, en sıradanları bile, karşı
tarafta anında bir sorgulamaya yol açmakta ve “acaba” sorusuyla
karşılanmaktadır. Kabile üyeleri kendilerini sürekli olarak, “bunu
yaptı-söyledi ama aslında şunu…” şeklinde bir zihinsel çabaya her an ve her
yerde sevk etmektedir.”
E,
sonuçta yalan söyleyen çobanın sürüden hangi koyunu ne gün mezbahaya
yollayacağı, tabii ki belli olmaz. Olay sonra toplama kampındaki kurban Musevi’nin
Naziler’in kimi kurban seçtiği ile ilgili ilinti kuramları kurma saçmalığına
dönüşür, çünkü ortada bir düzen yoktur aslında.
Bu, 2000
sonrası tarih için, 2200’e kadar geçerli bir saptama.
O
nedenle Ünsaldı, ağaca, hatta ağacın dalına odaklanmaktan orman panoramasının
göremiyor.
O
nedenle, doğru gözlem, yanlış çıkarsama.
Dipnot:
Ünsaldı,
komplo teorilerinin böyle toplumlarda kolayca üretilebilmesini, yukarıda sayılan
gözleme bağlıyor ama onun nedenleri ayrı ve başka bir metnin, hatta metinlerin
konusu:
Bir: Rasyonelitenin
olmadığı ve oyunun kuralına, oyunu yönetenlerin ve oyuncuların uymadığı, oyunun
ortasında kural değiştirmeye kalktığı bir oyun, alaturka-absürd-komedi bir
şeydir.
İki: Oysa
neden, bildiğimiz çok-partililiğe uyumsuzluktur ve kendisini yenenlere (Türkler’in
Batı’ya) karşı aşağılık kompleksine kapılanların mızıkçılığıdır.
(2 Eylül 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder