Bir
haberde bir tez dizisi var:
“İşin
aslına bakılırsa, her şey yeni başlıyor. Her iki tarafın da (Kürt hareketi ve
Türk devleti) yolu epey uzun ve belirsiz. Ama bu belirsizlikte devletin
ziyadesiyle hassasiyet gösterdiği temel bir husus var: Türklerin, özellikle
Türk demokrat ve aydınlarının devletten yana olmasa bile bitaraf kalması. Zira,
Kürtler’in yanında sembolik sayıda dahi olsa Türklerin bulunması, devletin Türk
milliyetçiliğinin korkularını besleyecek can suyunu azaltmaya, o iksiri
tesirsiz bırakmaya yeter. Demokrat Türkler aradan çekilirse, devletin “Türk
korkusunu” besleme ve bunu da savaşının sebebi kılma çabasının çok daha kolay
olacağı düşünülüyor veya biliniyor. O yüzden de demokrat Türklerin, en az
Kürtler kadar yoğun bir baskıyla, basınçla, hiçleştirilme tehdidiyle karşı
karşıya olduğunu görüyoruz. Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay, bu tehdidin yakın
tarihli “kurbanlarından” sadece ikisi.”
Yorumlarım:
“... her
şey yeni başlıyor.”
Evet ama
burada sayılan kadar az oyuncu yok bu oyunda. Dış oyuncular hiç hesaba
katılmıyor ve ironik olarak, sözü geçen aydınlar gibi yazar-gazeteci İrfan
Aktan da, Dünya devlerini hiçe sasıyor. ABD istemedi ve Öcalan kazanamadı
örneğin. Derdest edip kucağımıza verdiler.
“... Türk
demokrat ve aydınlarının devletten yana olmasa bile bitaraf kalması.”
Bu,
bitaraf olanı bertaraf ve telef eden eneteljensiya yaklaşımı hep var. Aba
altından sopa gsöterme, savaşla ve faşizmle tehdit etme, imalı aşağılama hepsi
var burada. Konu Nuray Mert ve Aktan, onun taraf değiştirmesine feci fıcık
kapmış.
“Demokrat
Türkler aradan çekilirse, devletin “Türk korkusunu” besleme ve bunu da
savaşının sebebi kılma çabasının çok daha kolay olacağı düşünülüyor veya
biliniyor.”
Bir kere
Mert gibi bileral geçinenler demokrat filan değil, kendine yontan entelejensiya
yalnızca. Habire taraf değiştirirler. 2 Altan, Mert, şu bu, hepsi AKP
savunucusu değil miydi yıllarca? AKP’ye takıntılı olmaktansa, AKP ertesi
yıkıntının nasıl temizleneceğini düşünmek genç olanların ilk işi.
“Aslı
Erdoğan ve Necmiye Alpay, bu tehdidin yakın tarihli “kurbanlarından” sadece
ikisi.”
Kurban
ayrı, gönüllü kurban ayrı, gönüllü-zorunlu Kafka’lık ayrı. İlk tuttuğun lümpeni
savunursan, geriye kalan 99 kesimi ıskalarsın. Aktan da ıskalamış.
Bu
metnin ne kadar kasıt içerdiğine karar veremedim. Az artniyetli görünüyor.
Ancak yanlış bilgileri çok.
Ancak
Gazete Duvar’ın, Haberdar’ın, T24’ün, Taraf’ın ‘çalkala yavrum çalkala’larını hep biliyoruz. Duvar ne
kadar magazin olacağına hala karar veremedi örneğin. Magazin kültüre devlet faşizmi kadar zararlıdır ve ünlüler
üzerinden zaten bir neo-faşist popüler
kültür ürünüdür.
(12 Eylül 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder