Bu
metnin yazılmasının nedeni, 21. Yüzyıl krizlerinden birini yaratacak olan nüfus
parametresinin, 1. Dünya’da azalan nüfus ve 3. Dünya’da aşırı artan nüfus
üzerinden, ekonomik göçmenler ve politik / askeri mülteciler parametresine
dönüşmüş olmasıdır.
Bu
durumda diğer parametreler (gıda, su, ekonomik, enerji, iklim) de, başka
parametrelere dönüşebilir demektir.
21.
Yüzyıl’ın gelecekbilimi; tarihsel çöküş dönemi, artan devlet sayısı, artan
yanılmış devlet sayısı, tanımlanmış ve tanımlanmamış krizler, Homo
Sapiens-Posterus ayrımı, 2. Sanayileşme parametreleri ile tanımlı.
Eğer global ısınma yerine yeni
buz çağı gelirse, tarihi ölümsüzlüğün yaratılmasından daha çok etkiler.
Bu da, tarihe bakma açımızın değişme zamanı
geldiğini imler. Bu parametrenin etki gücü, Dünya Sistemi’ni bile aşar, çünkü
yeni buzul çağı tarihi bitirir, Dünya Sistemi’ni de. Ne politik, ne ekonomik,
ne de askeri çözüm olabilir o zaman.
Nüfusun
göç üzerinden parametresel değişimi de, çeyreksel olarak bunu imler.
AB’nin
tanımlandığı ve kurulduğu zaman (1986-2016 Brexit) yok olmasıyla, Dünya
Sistemi’nin tanımlandığı ve kurulduğu zaman (1987-2017) yok olması çakışırsa,
çok-çok ironik olur.
Göçmenler
ve mülteciler toplamı pek pek % 5 oranda oldu. % 95 için ise, hiçbirşey
değişmedi, son 30 yılda da, hep de. Hiçbir biçimde sistem sorunu çekmediler. Onlar-kitle
etkisiz eleman.
Etkili
eleman şimdilik göç ve onun parametresel birbirine dönüşümleri.
Global
ekonomik kriz, 2029 yerine, 2024 oldu gibi görünüyor (Trump ve Putin gidince).
Enerji
krizi, 2100 ertesine ötelendi gibi şimdilik.
Geriye
kalıyor gıda ve su ama onlar da 4. Dünya bölgesinde sorun. 2 milyardan 500
milyon ölse, o ülkeler bile oh çekecek durumda.
Bu da,
panoramanın genel temsilindeki parametresel dönüşüm demek: Distopyadan nötre.
(25 Mart 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder