Kabaca,
şu veriler üzerinden yorum yapıldı:
Seçimler
için, kimsenin % 17 alamayacağı dahil, tüm tahminler geçersiz çıktı.
Katılım
oranı % 73’ten % 82’ye arttı. Bunlar reaksiyon oyları. (5 yıl sonra o oylar
sandığa gitmezse, uç-sağ kolay kazanır.)
3 küsur
milyon seçmen için, mecliste 13 parti var.
Seçimde
baraj yok. % 0,67 oy alabilen biri meclise giriyor. Bunun sonucu, mecliste
oldukça çok partililik.
Hollanda,
herhalde barış içinde birarada yaşama ilkesine istinaden, koalisyonları seven
bir ülkeymiş. Haberde, bilginin açıklaması yoktu.
Bu kez
de, iktidar için en az 4 partinin koalisyonu gerekiyor.
Orta-boy
parti diyelim, 7 tane var. 4’ü (1’i aşırı) sağ, 3’ü sol.
Faşist
partinin adında özgürlük, sağcı partinin adında özgürlük ve demokrasi var. Feci
ikiyüzlülük kokuyor
‘Popülizm’,
artık uç-sağ / radikal-sağ partiler için kullanılan bir sıfat ama Dünya’da bu
adı içeren onlarca sosyal demokrat parti var. Bir ikiyüzlülük daha.
Sağ % 59
ile oy sıralamasında ilk 4’ü almış, sol % 24 oy almış.
Geri
kalan 6 parti, toplamda 17 oy almış.
Türkler’in
kurduğu 1 parti, ilk kez katıldığı seçimlerde 3 milletvekili çıkardı, 2’si
Türk.
Not:
Bizim bakış açımızdan deplasmandaki azınlık partileri, orta sağdan sağda (etnik
kimlikçi ve milliyetçi) oluyor.
Hollanda’daki
ve Bulgaristan’daki Türk kökenli partiler ve TC’deki Kürt kökenli partiler.
Göçmenler,
AB’deki partileri sağa çekmeyi sürdürüyor.
Sosyal
demokratlar yeşil sola kaymış, uç sağ olacaklarından korkulanlar ise merkez
sağa kaymış.
21.
Yüzyıl’da Hollanda’da da adında Hristiyan olan bir parti var. Sonra deniyor ki:
Nerede Haçlı Seferi?
AB’nin,
ortacılığı ellerini ovuşturarak alkışlaması rezillik rüsvalık.
Almanya’daki
küçük partilerin çıkış yapması olayı, Hollanda’da zaten sürekli küçük parti
olduğu için geçersiz kaldı. 150 sandalyenin 18’i, 0 kilometrede meclise geldi,
onu belirtmiş olalım: % 12 değişim demek bu.
Hollanda,
5 yıl daha faşizmden poposunu kurtardı. Sonrası Trinity kerim.
Yorumlar:
1900-1920
arasındaki marksistlerin sosyal demokrat adını alışından taa nerelere geldik.
Türkiye
gibi bazı ülkelerde meclisteki tüm partiler sağ partiler olabiliyor artık.
(İnsanlık
suçu işlemiş ama yargılanmamış) Tony Blair’in ‘sosyalist’ sözünü silmek
istemesi ve son Sosyalist Enternasyonel feci durumu, Dünya’nın aklı başında bir
sola ne denli gereksinim duyduğunu kanıtlıyor.
Liberal
ve muhafazakar diye ikilenen partiler, hem faşist, hem engizitör. Bunu kezlerce
yazdık, o zaman anlaşılmıyor ve kabul edilmiyordu, şimdi anlaşılmıyor ama kabul
ediliyor.
Yeşil
kurulduğu yılda, sol yine aynı tarihte, 1980’de sıfırlandı.
Yeşil, slaktivist oy.
Sol
oyların küçük bir kesri de öyle.
Slaktivist
oy mu kötü, satılık oy mu? Bilemem. Eğitimli ve eğitimsiz / 1.-3. Dünya farkı
yalnızca bence. 3. Dünya ülkelerindeki eğitimsizler, madden oy satıyorlar.
Slaktivist oy ise, manevi satılık oy.
(16 Mart 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder