Salı, Mart 28, 2017

Yanılmış Devlet ve Anarşizm

Dünya’da 178 devlet var ve bunların 125’i yanılmış devlet.
Bu durum neler demek olabilir?
Bir: Tarihte de hep böyleydi veya biz şu an özel bir dönemdeyiz.
İki: Neo-liberalizmin devleti küçültmesi işlevsiz bir süreçmiş.
Üç: Tarihte devletlerin sayısı artarken işlevleri zayıflıyor gibi.
Koloniyalizm açısından bakalım:
1945 gibi 75 devlet var idi. Bu, 100 küsur eski sömürge – yeni devlet demek. O bölgelerin önemli bir bölümü, tarihte zaten hiç devlet kurmamıştı.
Buradan, asıl sorumuza geliyoruz:
Anarşizm ideolojisi açısından, hiç devlet kurmamak mı evla, yanılmış devlet mi, devlet yıkmak mı?
Bu soruyu hiç kimse sormamış.
Oysa, Bellegarrigue zamanında bile, Latin Amerika eski sömürgeleri – yeni devletleri oluşumları vardı ve epeyi de kanlı süreçlerdi.
Sanırım bu soru, her potansiyel-müstakbel devlet açısından, farklı sorular ve epeyi farklı yanıtlar biçiminde tezahür eder.
İsrail, 1948’de kurulduğunda, kurulmasına karşı olan Museviler de vardı. Ancak onlar da dahil hiç kimse, coğrafi olarak İsrail’e değil de, Doğu Almanya’ya devlet kurma gereğini tartışmadı. Sonra, 2 milenyum uzakta kalınmış anavatan gibi komik bir durum vardı.
Kürdistan kurma süreci ise, son 70 yıldır hep emperyalistler desteğiyle becerilmeye çabalanıyor. 3 milenyumdur içinde oldukları topraklarda, tek başlarına neden devlet kuramadıklarını da bir türlü tartışmıyorlar. Şu an devlet kurma düşüncesine karşı olan genç Kürtler de var ama Kürtler’de yaşlı erkeklerin iktidarı, yani gerontokrasi bir gelenek.
Bir de, anarşizmin tözü açısından bu durumlara bakalım:
Anarşizm, devletlerin kendilerini yıktığı konusunu pek incelememiş. Dolayısıyla, bir devleti yıkmak için uğraşmanın, o devletin kendisini yıkmasını beklemekten madden ve manen daha pahalı olabileceğini de düşünmemiş ve irdelememiş.
Kaldı ki Makhno 1920 Ukrayna da böyle bir durumdu. Çarlık Rusyası, Osmanlı gibi yolun sonundaydı ve 1. Dünya Savaşı sona vesile oldu.
Bu durumda, anarşizmin sorusu şu:
178 devletin 125’i zaten kendisini yarı veya daha çok yıkmışken, onları yıkmak için daha da uğraşmak mı?
Yıkılmış devletler bölgelerinde özerk birimler oluşturmak mı?
Tarihte devletin çöktüğü ve/ya hükümetin olmadığı epeyi durum da kayıtlı.
Buna bir de, yangında kurtarılacak ilk şey ve olunacak kitap yokluğu da eklenmeli.
Bu, özgürlük ama anarşinin ötesi bizce. Nihilizm de değil. Kazara birleşmiş birçok eksi eğilim demek aslında. Eğer o tüm vektörler uzun vadeli ise, 200-300 yıl daha kuburun içindeyiz demektir.
Devamındaki aşkın-soru ise şu:
Homo Posterus’un yolu ve eksodusu, bu koşullarda açılıyor mu, kapanıyor mu? Uzun vadede, orta vadede ve kısa vadede.
(28 Mart 2017)

Hiç yorum yok: