Bu
sıralar referandum nedeniyle politik sohbetler koyulaştı. Onlardan birinde, bu
argüman rasgeldi ve beni çok şaşırttı.
Bireyci
biriyim ama liberal değilim. Konuşanlar bunu bilerek konuştu ve beni bir bakıma
aşağıladı.
Sözü,
direnen akademisyenlerdeki 2 intiharla ölüm olayına getirerek, buna hakları
olup olmadığını sordum.
Yanıt:
2 hayır
birden.
Kitlenin
direnişini kıracaksa hayır, gibi bir de özrü kabahatinden büyük bir argüman
koydular ortaya.
Toplum
ne lan?
İşbirliği
yapan kitle mi, son zamanlarda sistemci olan lideriniz mi?
Bakın,
ben bunların neneleri ve analarıyla cebelleştim. Şimdi de, çocukları ve
torunlarıyla cebelleşiyorum. Tosi kafa, tosi mermer: İşte beyin, işte taş.
Sorarsan
hümanistler ama sonra devlet baba gibi: İntihar yassah hemşerim, ben uygun
görürsem, seni ölüme yollarım (bu da partinin mücadele anlayışı).
Yaşamak
da, ölmek de, birer temel insan hakkıdır.
İntihar
da öyledir, ötanazi de öyledir.
Ailemizin
en küçük bireyi olan kardeşim, 4 ay önce intihara yakın bir yoldan öldü. Bütün
aile çöktü. Sıralı ölüm ile ne denmek istendiğini bizzat yaşadım.
Bunları
bu koşullar altında yazdım.
Lütfen
bedelini ödemediğiniz savları ileri sürmeyin kurtarıcılar, çok rezil
oluyorsunuz.
(13 Mart 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder