Pazar, Mart 26, 2017

Orta Asya'dan Göçler

Frank ve Gills, ‘Dünya Sistemi’ derlemesindeki 185. sayfada, Orta Asya’dan dışarıya, MÖ 1700-1500’de, MÖ 1200-1000’de, MÖ 500 dolaylarında, 0 dolayında, MS 400-600’de, MS 1000-1200/1300’de dışarıya göçler olduğunu yazar.
İlk 3’ü için kayıt bulamadım hiç. Hunlar’ın göçü 0 dolayında olabilir.
Yazarlar her dalganın 200 yıl kadar sürdüğünü de kaydeder. Ancak yazarlar, göç dalgasında Nordikler’in 0-400 Got, 800-1000 Viking, 1200 Viking ayaklarını yazmazlar. Eğer olmuşsa, onların daha önceki göçleri de kayıtlı değil.
Artı, Tayvan-Madagaskar ve Tayvan-Hawai deniz göç rotaları da var ki İpek Yolu deniz rotaları açısından önemli bunlar.
Tüm bu rotalar birleşince, ortaya bir topoloji çıkar.
Göç dalgalarını neden-sonuç ilintileri belirsiz bırakılır ama Verhulst nüfus üzerine matematik denklemini 1830’da krmuştu.
Bir de, vaşak-tavşan popülasyonu osilasyonu grafiği var.
Yani, göçün başlangıç nedenleri:
Azalan nüfusun sonradan nüfusu çok arttırması.
Kıtlık, kuraklık, soğuk, vd iklim ve coğrafya nedenleri.
Vikingler’de olduğu gibi, hristiyanlaştırma zulmü gibi, ters sonuç yaratan nedenler.
Bu durumda, AB 1500-1750 ve AB 1750-2000’deki ikilinin ikincisindeki AB’den ABD’ye göç ve 1750-1776-1789 dizisi başka anlam kazanıyor: ABD’lilerin kendilerini YMCA saymasıyla, Ural Macarları’ndan 5 bin kilometre ve 500 yıl sonra Macaristan Macarları’nın çıkması ve Sogdiana’daki Ak Hunlar’ın İndo-Avrupa ırklı / dilli olması benzer durumlar. 2050 gibi de ABD ‘non-YMCA’leri hegemon olacak ve aynı coğrafyada AB-ABD hegemonya çizgisini üstlenip sürdürecekler, hem de kendi eski özgün coğrafyadan gelenler ve coğrafyada kalanlar üzerinde.
Burada asıl soru şu:
1945-2015 1.-2. Sanayileşme ve Homo Sapiens-Posterus yol çatallanmaları, tarih yolunu da çatallandıracak mı ya da çoktan çatallandırdı mı?
Ya da:
Tarih bitti mi ve/ya başka bir şeye metamorfozlandı mı?
Yoksa Homo Sapiens, taa 50 bin yıl öncesinden beridir habire göçlüyor. İlla ki neden gerekmeyebilir, bir tür iç-insiyaki bile olabilir.
2 . Dünya savaşı sonrasında, Almanya, almanca konuşan milyonlarca dış-Alman’ı benimsemedi ve yeniden sürgüne yolladı. Sonuç bzim alamancıların yarı-hegemonyası ve negatif sembiyözü oldu.
Keza, 2 dünya savaşı nedeniyle bireyleşen ve özgürleşen kadınların çocuk yapmayı bırakması ile tüm AB ülkeleri % 20 göçmen almak zorunda kaldı. Yani, sarıkafalılar karakafalılaştı ama gönüllü.
Yani dışarıdan içeriye göçler, illa ki askeri değil, illa ki barbarca saldırı değil. Türkiye’nin 1877-1922 arasındaki, 3 milyon içeriye, 3 milyon dışarıya ve 12 milyon ortalama nüfus durumu da var ortada.
Göçler, bir biçimde önce barbarlaştırma, sonra fermentasyon, en sonunda da yeni-uygarlıklılaştırma sürecini işletiyor. Herhangi bir ülke veya uygarlık, en çok 200 yılda sünüyor, düşüyor, itkisini yitiriyor.
Göç, mahşerin 4 atlısı arasında sayılmaz ama savaş kadar yıkıcı etkileri var. Salgını taşıma ve yaratma açısından da, savaşı geçen bir neden.
Bir anarşist kuramcı olarak, tarihteki 10 yıkıma 1 yapım evresi ortalaması silsilesini çook verimsiz buluyorum. Türkler’in 16 değil, 160 devlet kurup batırmışlığı bunun açık bir göstergesi. Gerçi Çin’in bu kezki sonunu da, o 2.200 yıllık süreklilik getirecek ya, neyse.
2 atom bombası patladı ama insanlığın sonunu atom bombası getirmeyecek ama epeyi zarar daha verecek.
Göçler de böyle: 1 kez başladı mı durdurulamaz ama yalnızca yavaşlatılabilir.
Türkler en son 1100’de topluca göç ettiler ama 1960-1980 arasında 3-4 milyon Türk yurtdışına gitti. 1980 arasında ise, milyonlarca Asyalı transit veya kalıcı olarak Türkiye’ye göç etti. % 5 gitti, % 5 geldi ve % 10 transit geçti gibi. 45 yılda % 50’den sonra, 55 yılda % 20. Yine de çok. Türkiye’yi başka bir ülke yapmaya yetti. Henüz hesaba katılmadı ama 1. Cumhuriyet’i bitiren etkenler arasında bu da vardı.
Soru şu o zaman:
2. Cumhuriyet mi, yeniden (içe ve dışa) göç mü, fetret mi, yıkım mı?
(25 Mart 2017)

Hiç yorum yok: