Mektup
Aşkları, YKY, 1996, S: 68.
Alıntı:
“Kemal
Bey’in dava namusu, Zeki Bey’in sanatkar ruhu, İhsan Bey’in fiziği, Ahmet
Bey’in şefkatli ruhu…”
Benim
için:
Kemal
Bey Ahmed Arif, Zeki Bey Sait Faik, İhsan Bey Sadun Tanju, Ahmet Bey (kaçıncı
olduğunu bilmediğim) kocası olmakta.
Olay,
Woody Allen’in ‘Samanyolu Anıları’ndaki, bir erkeğin 3 kadında 1 kadını
yaşaması örneğine benziyor. Kadın da yapar, kadın da özgürdür. 3 erkek değil,
belki 10 erkek de 1 erkek etmez. Özellikle de onların döneminde. Büyük
yazarların sıradan yanlarını anlatan kitapta olduğu üzere, ne kadar tutucu ve
püriten ahlak dönemi ve uygulaması, o kadar acaip davranış varyansı. (Tersi
yönde, aşırı özgürlük de aynı sonucu verdi.)
Zaten
ben de, 20 kadınla 1 kadını tamamlayamadım 37 yılda. Sonra emekli oldum.
Erbil’de
kızdığım ise, şike yapması. Kuramı güçlü olmayan Sait Faik’i çağırıp, karşısına
eleştirmen gücü ve bilgisi taşıyan 5 erkek sıralamak, bence şikedir. Sait Faik
kuram da bilmez, yabancı kültürü de sevmez, Fransa’da uzun süre duramamış, geri
dönmüştür.
Bu yumurta
tokuşturulma olayanıa ben de alet edildim. Tersine, yaşamımda tek bir kez 2
sevgilim birden oldu. Korkunç bir eziyet idi.
Erica Jong’un
dediği ama başka anlamı kastettiği gibi.
1 yatak
2 kişi için fazla küçük. Her 2 taraf da oraya eski sevgililerini, ailesel-duygusal
kırıklıklarını, arkadaşlarını getirir. Sonrası orji işte ama ruh orjisi.
Tabii
asıl sorun gençlikte. Erbil o zamanlar, evde kalmaya doğru giden bir gençkız
durumunda. Sağlam ata oynamış ama heyecandan da vazgeçememiş.
Böylelikle
Erbil, ‘Tuhaf Bir Kadın’a kendinden parçalar da eklemiş olmakta.
Yine de,
yazarın dediğini yap, yaptığını yapma.
(13 Mart 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder