Pazartesi, Mart 13, 2017

Leyla Erbil Notlaması

Mektup Aşkları, YKY, 1996, S: 68.
Alıntı:
“Kemal Bey’in dava namusu, Zeki Bey’in sanatkar ruhu, İhsan Bey’in fiziği, Ahmet Bey’in şefkatli ruhu…”
Benim için:
Kemal Bey Ahmed Arif, Zeki Bey Sait Faik, İhsan Bey Sadun Tanju, Ahmet Bey (kaçıncı olduğunu bilmediğim) kocası olmakta.
Olay, Woody Allen’in ‘Samanyolu Anıları’ndaki, bir erkeğin 3 kadında 1 kadını yaşaması örneğine benziyor. Kadın da yapar, kadın da özgürdür. 3 erkek değil, belki 10 erkek de 1 erkek etmez. Özellikle de onların döneminde. Büyük yazarların sıradan yanlarını anlatan kitapta olduğu üzere, ne kadar tutucu ve püriten ahlak dönemi ve uygulaması, o kadar acaip davranış varyansı. (Tersi yönde, aşırı özgürlük de aynı sonucu verdi.)
Zaten ben de, 20 kadınla 1 kadını tamamlayamadım 37 yılda. Sonra emekli oldum.
Erbil’de kızdığım ise, şike yapması. Kuramı güçlü olmayan Sait Faik’i çağırıp, karşısına eleştirmen gücü ve bilgisi taşıyan 5 erkek sıralamak, bence şikedir. Sait Faik kuram da bilmez, yabancı kültürü de sevmez, Fransa’da uzun süre duramamış, geri dönmüştür.
Bu yumurta tokuşturulma olayanıa ben de alet edildim. Tersine, yaşamımda tek bir kez 2 sevgilim birden oldu. Korkunç bir eziyet idi.
Erica Jong’un dediği ama başka anlamı kastettiği gibi.
1 yatak 2 kişi için fazla küçük. Her 2 taraf da oraya eski sevgililerini, ailesel-duygusal kırıklıklarını, arkadaşlarını getirir. Sonrası orji işte ama ruh orjisi.
Tabii asıl sorun gençlikte. Erbil o zamanlar, evde kalmaya doğru giden bir gençkız durumunda. Sağlam ata oynamış ama heyecandan da vazgeçememiş.
Böylelikle Erbil, ‘Tuhaf Bir Kadın’a kendinden parçalar da eklemiş olmakta.
Yine de, yazarın dediğini yap, yaptığını yapma.

(13 Mart 2017)

Hiç yorum yok: