Perşembe, Mart 02, 2017

Şeytani Kötülüğün Bayağılığı

Bu kitabın da tıpatıp doğru çıkacağını ummazdım doğrusu. Bu, Arendt’in bir kitabı ve onun başına çok iş açtı. Benim de doğru sözlüğüm hep başıma iş açtı, şu anda da öyle.
Orada, Nazi döneminde yaptığı tüm kötülükleri emredildiği için yapan bir memur olduğunu savunan bir savaş suçlusu vardır.
Benim de, AKP döneminde, kitaplarını yok eden Tübitak’ta, kasıtlı hata yapan ÖSYM’de, önüne gelen kanalı anti-demokratik olarak silen Türksat’ta bunlar yapılırkenki dönemde çalışmış bir arkadaşım var.
Namuslu bir memur olduğunu, kimsenin hakkını yemediğini savunuyor. Aynı o Nazi gibi, düzenin yalnızca bir vidası olduğunu savunup, durumdan sıyırtmaya çabalıyor.
Ben de ona bir utanmaz olduğunu yazdım. O da bana bir salak olduğumu söylemiş, onu ben ıskalamışım ama.
Bunu internette naklen yayın izleyen en az 50 kişi var. Tık yok. Olumlu veya olumsuz.
15 Temmuz’da inanılmaz gaflar yaptılar, şimdi de 16 Nisan seçimlerinden 1-2 hafta sonraki 40. lise mezuniyet yılımızı illa ki kutlamak arzusundalar.
Tarihte hep böyle:
18 bin kayıp, 18 bin faili meçhul sağlayan kişi, Bunu emirle yaptığını söyledi. Hapiste yattı. Şu an hala aktif görevde. Aynı yöndeki bir görevde.
24 yıl önce onun sonunu getirdiği kişilerin en yakınlarının bazıları, bugün onu göreve alan AKP seçmeni durumunda epeyidir.
Kitle bu. Normal bu.
Bunlara isyan ettim.
Karşılaştığım tutum-davranış, 90 küsur kişilik bir cemaat olarak, arkadaş olduğumuz, kol kırılıp yen içinde kalacağı yönünde.
Kötüyle işbirlikçilik normalin kanında ve geninde var yani.
Zihnimin içi tımarhane, dışı toplama kampı. Tımarhaneye 57 yıllık toplama kampı deneyimi neden oldu, toplama kampını yaratanlar da ailem, arkadaşlarım, vd.
Ama ben ne Kafka’yım, ne de Fassbinder. Atay’ın yapamadığını yapıp, ölümü bilmem kaçıncı kez atlatıp, kobalt-60’lamaya kadar varabilecek derecede, burunlarından fitil fitil getireceğim.
Yapamazsam, topal karınca hac yolunda ölmüş demektir.

(2 Mart 2017)

Hiç yorum yok: