Alıntılar
ve yanıtlar:
“Prensip
olarak bütün dünya, hikâye anlatıcılığının altın çağına girdi.”
Bir
insan, bir seyirci, bir yönetmen olarak bu kadar yanılsama. Hayret.
En
standart öykülü masallar bile öyküsüzleştirildi. Bunu da mı göremedi Akay?
‘Hyeongsa’
gibi epik / episodlaştırılmış öykülü filmler de var.
‘Ghost
in the Shell’ gibi meta-hümanist, dolayısıyla meta-öykülü, yani düz-öyküsüz
filmler var.
Onun
kastettiği, eline kamera tutuşturulmuş, 22 yaşındaki sinema okulu mezunu eksi
zekalı ve eksi bilgili yaratıkların yaptıkları. Kalabalıklar ya, Akay onları
esas oğlan sanmış.
+
“Ele
alınmayan konu yok.”
Bunu
Türk senaristlerin içeriği için söylüyor ve yanılıyor.
Kadınsız-erkeksiz-aşksız
öykü / senaryo yok. Siberuzaylı, bilimkurgulu, polisiyeli öykü yok: Var olanlar
fasulyadan. Tarihle, siyasetle, toplumla istatistik olarak uyuşan senaryo yok
ortada. Gerçek yok kısacası. 1975 ve sonrası doğumlular, gerçekte var olmayan
çakmak bir gerçeklikimsi’de yaşayıp
gidiyorlar, bir zamanlar Yeşilçam melodramıyla büyüyen insanlar gibi.
+
“… bir
yönetmen olarak estetik açıdan baktığımda çok zayıf buluyorum. Yani
yaratıcılıktan uzak… Genellikle filmi aynı tarz anlatımla ele alma söz konusu.”
Tam da
bunu kastettik.
Ancak,
Akay’ın söylemekten kaçındığı bir şey var:
Kimse
sinema yönetmeni olmak zorunda değil, sinema okulu bitirse de. Dünya’nın en iyi
yönetmenlerinin ancak 1’i 2’si sinema okulu mezunudur. Dolayısıyla, kimse bu
kadar film yapmak zorunda değil.
Holywood filmlerinin bile, 400’de 20’si karda, gerisi külliyen zarar.
Onun
aynı tarz anlatı(-m) saydığı şeyi, biz ezeli
ve ebedi ergen kifayetsizliği olarak tanımladık.
+
“Yani
bütün dünyada “Televizyon çıktı sinema öldü” falan derler… Öyle bir şey yok.”
Bu sefer
Akay da, ergen eksi bilgisine geçmiş.
Sinema
1970’lerde feci başaşağı çakıldı. Bu da onu 1995’lerde (Akay’ın söylediği gibi
2002’lerde değil) yeni bir çıkışa zorladı.
HBO türü paralı kanal dizi
filmleri de tam
bu sıralar yola başladı ama 2005 ertesinde (başlangıcından 10 yıl sonra) zirve
yaptı.
2000
yapımı diziler, 1970’te olsaydı, ne olurdu acaba?, diye düşünmekten kendimizi
alamıyoruz ama bazı ürünlerin erken pazara girmesinin epeyi zararla
sonuçlandığını biliyoruz. 1970’te ne Dr. House’un monologları anlaşılırdı, ne
de Dexter’e tahümmül olurdu.
Akay’ın
yanıldığı ise şuradan belli:
1970’lerde
sinema oyuncusu dizide oynamazdı, dizi oyuncusu çok nadiren sinemaya
geçebilirdi. Şu an ise, mega starların içinde paralı kanal dizilerinde
oynamayan yok.
+
“… Amerika’da
bundan 15 sene kadar önce başlayan başka bir eğilim, sofistike ve niş
seyircilere, şu seyirciye bu seyirciye göre ayrılmış dramatik diziler yapıyor.”
Öncelikle
söyleyelim:
Onlar
sofistike değil, diğerleri basit ve düz, eksi zekalılar için yani, Yeşilçam
filmleri senaryoları gibi, Hollywood senaryoları da öyle.
Sonralıkla
söyleyelim:
Onlar
artık sofistike değil. 2013 gibi, senaristler tükendi. 2017’de zirve dizi bir
tek ‘Taht Oyunları’ var ve onun da romanının tamamını çeksen, birkaç bin
saatlık dizi olur.
‘True
Blood’ seyirciyi aştı. 2017’de onun 3-4 komplikelik altı ‘Midnight, Texas’
yapıldı ama o da şu anki seyirci için çok basit kalmış gibi.
+
“Dediler
ki “Aradan geçen 4 ay içinde, 15 Temmuz’dan sonra özellikle, çok değişiklik
oldu. Bizim girişimcilikle yaptığımız, önerdiğimiz dizilerin hiçbiri tutmadı.
Biz şimdi tekrar yalnızca ev kadınlarına hitap eden dizilere dönüyoruz.” Bu
aynı zamanda bence televizyonculuğun da sonunun geldiğinin işareti.”
Bilmeden
çok önemli bir saptamada bulunmuş:
15
Temmuz ve Suriyeli göçmenler, Türkiye’yi ümmileştirdi
ve 90 yıl geriye götürdü. Zeka ve bilgi olarak da.
5
paragraf yukarıda televizyona övgüler dizdikten sonra bunu söylemesi, çok eğlenceli.
Evet:
Türkiye’de kültür artık eksi düzeyde, televizyon dizisinde de öyle.
+
Çıkış
için alıntı:
“İnsanlar
sanat eseri izleyerek sanatçı olurlar veya sanattan anlar hale gelirler.”
Bazıları
için aynen öyle, özellikle de sinema yönetmenleri için.
Reklam
filmi yöneteceksen, en az 100 tane de ödül almış reklam filmi izleyeceksin.
Reklam filminin kısa film olduğuna intikal edeceksin.
+
Çıkış:
Bin tane
Türk kısa film seyredip, beynini zehirlediği için, panzehir niyetine, Akay’a
100 tane avangard film izlemesini öneririz. Çünkü, bundan 10 yıl önce yakındığı
durumları artık olduğu gibi kabul edip, Türkiye’nin eksi zekalı ve eksi bilgili
sinemacıları arasına katıldığını gözledik bu söyleşide.
(2 Nisan 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder