Tam Ekşi
Sözlük başlığı gibi oldu.
12.04.17
günü böyle birini gözledim. Yaptığı, kültürel bir gösterge olarak, beni çok ilgilendirdi. Bu,
yeni bir davranış, kedi evleri gibi, hurdacıdan mal alırken aynı eldiveni takan
sonsuz ergenlerin davranışı gibi.
Bence
kızın kediye karşı alerjisi filan yoktu.
Sokak
kedisini sevmeyince, kendisinde herhangi bir manevi eksiklik de oluşmayacaktı.
Titiz
biri veya annesi titiz biri.
Konuyu
genişletelim biraz:
Eskiden
yalnızca gençkızlarda olan ama şimdilerde giderek 50 yaş üstüne doğru ilerleyen
tuhaf bir davranış var:
Bir
sokak kedisi görünce, inilti-çığlık arası tuhaf bir ses çıkarıp, kediye pike
yapıyorlar. Bu davranış gençkızlarda abartılı el kol hareketleri ile dikkat
çekmeye yönelik ekler içeriyor.
İlginçtir
ama bu davranış turist kadınlarda da var.
İlgi
çekme arzusu mu?
Belki,
bir bakıma.
Ne
yaptığını biliyor mu veya yaptığına dikkat ediyor mu?
Hayır.
Çünkü bu tür insanlar, kısa eteklerini çekiştirip dururlar, bacakları
görünmesin diye, yani dış görünüşlerine aşırı önem verirler. Öyle acaip bir
çığlık-iniltinin sakil kaçtığını bilseler, öyle yapmaktan uzak dururlar.
Bizim
bakış açımızdan kültürel gösterge yorumu, kültürel gösterge epistemiğinin
adreslemedir. Bu davranışın da adresi, kendisi nev-icat olduğu için, benzer
nev-icat davranışlarla benzerliğidir.
Sokaklarda
gezdikçe, kedi evlerinin tasarımı mı diyeceğiz, mimarisi mi, her neyse onun
tasnifini yavaş yavaş yapmaya başladım.
Burada
bilinçsizlik var:
Altı
üstü bir ambalaj için karton kutu atığı ama onun da bin bir çeşidi var ve onu
ikincil nedenle kullanan kişi, o tümel kümeyi bilmiyor.
Aynı
şey, plastik eldiven takan kız için de geçerli:
Bulaşık
eldiveni, mutfak eldiveni, yemek fabrikası eldiveni, çakma market cerrah
eldiveni, gerçek cerrah eldiveni ayrımlarını bilmiyor.
Önemli
olan o eldivenlerden hiçbirinin kediye dokunmak için yapılmamışlığı.
Bu da
bir gözlem ve bir yorum dizisi işte.
(12 Nisan 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder