Büyük
bir yanılgı içeren bir alıntı:
“2010
yılının sonlarında Arap Baharı başladığında Twitter, bir yandan toplumsal
hareketin kendisi, talepleri, olaylarından daha fazla haberlerde başrolü oynar
hale gelmişti, diğer yandan da Twitter izlenerek, bir sonraki toplumsal
kalkışma tahmin edilebilir hale gelmişti. Biz Stone “Belli bir bölgede atılan
tweet’lerin arttığını gördüğümüzde bir telefon açıp ‘hey diktatör, belki
ülkenden kaçmak isteyebilirsin’ diyebilirdik” sözleriyle bu durumu ifade
ediyor.”
Sonuç ne
oldu?
Savaşlar.
Sosyal
medyacıların 0 etkisi.
Entellektüellerin
0 etkisi.
O
mesajları yazanlar, ya çakmaydı, ya etkisiz kişilerdi, ya da sokağa
dökülmediler. Kısacası, slaktivisttiler.
Ayrıca,
davranış sayılan mitinglerin de herhangi bir şey ifade etmediğini, 1968’lilerde
ve 1978’lilered uzun süreli olarak gördük. En son da Geziciler’de aynı şeyi
gördük: 0. yılda 1 milyon kişi, 2. yılda 0 kişi.
Dolayısıyla
bu, yazar Funda Başaran’ın yanılsamasıdır.
Dipnot:
Bir
toplumsal kalkışma, devrim kadar büyük olsa bile, eğer önceden tahmin
edilebilir ise, ya yapaydır, ya da manipülasyondur / ajitasyondur /
provakasyondur. Uzun tepişmelerden sonra, limitine / asimptotuna varır ama
epeyi büyük genlikli salınmalardan sonra.
(19 Nisan 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder