5 bin
yıllık tarihte gözlendiği kadarıyla, kitlenin, halkın, toplumun 2 seçeneği var:
Göç veya
isyan.
Göç
pasif tepki, isyan aktif tepki sayılıyor.
Ancak,
tuhaf bir durum var:
Tarihin
toplamında göçler, isyanlardan çok daha fazla aktif sonuç vermiş.
Üstelik,
tarihin tam da göçlerin aşırı arttığı
bir dönemindeyiz ve bu durum bir kez daha, bu kez doğrudan ve içeriden
gözleniyor. Mülteciler ve göçmenler toplamı, Dünya nüfusunun % 4-5’i kadar
oldu. Göç veren bölgeler, Dünya’nın % 20’si bile değil; göç alan bölgeler,
Dünya’nın % 20’si bile değil. Diğer bir deyişle, Dünya’nın % 15’lik bir
bölgesinden diğer bir % 15’lik bölgesine % 5’lik mutlak, % 35’lik göreli oranlı
bir göç silsilesi sözkonusu. Bugün epeyi AB ülkesindeki 1. ve 2. kuşak göçmen
oranı % 20’yi geçti. Örneğin Almanya’da kültürel olarak, Türkler almanlaştırılamadı
ama Türkler Almanya’yı türkleştirdi. Nordik bölgeler içinse, ırk değişimi
sözkonusu.
Tarihe
bakınca, 400 küsur yıl Dünya fatihi kalmış AB’nin, bir zamanlar belki % 50’sinin
başkalarınca sömürgeleştirildiği görülüyor: İberya, İtalya, Yunanistan, kısacası
tüm güney Avrupa, artı tüm Doğu Avrupa. İngiltere gibi epeyi sapa rotada olan
bir ada bile Fenikeliler ve Vikingler tarafından sömürgeleştirilmiş. Aradan
geçen yüzlerce ve hatta binlerce yıla karşın, oranın halklarında bunun genetik
izi var. Yani göç, çok uzun vadeli etkilere sahip ama isyan pek öyle değil.
İsyanlar
ise, pek pek % 1-5 sonuca varabiliyor. Geri kalan isyanlarda halk, cırk oluyor
/ ediliyor. Osmanlı 600 bin Alevi’yi, Çin 2 milyon hristiyan Çinli’yi yok
etmiş. Şeyh Bedreddin isyanının sonu da belli.
Tarih bu
açıdan bakınca, açıkça çok cilveli. Görünen ile olan birbirini pek tutmuyor. Şu
anki AB ve ABD oto-asimilasyonunun
varacağı yeri, tepedeki hiçbir politikacı göremedi, göremiyor, Alamancılar’ın
varlığına karşın.
Kişisel
seçimim mi?
Göç ama
yolculuğu hiç sevmem.Kaldık yine TC’nin mapuslarına ve mezarlarına.
(18 Nisan 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder