Taoizmin
kurucusu Lao Tzu, savaşan devletler döneminde, Çin’de ortalığın fazlaca
karışması üzerine, vatanını (yani ev-ülkesini) batıya doğru yolculukla
terkeder, böylelikle de teorisinin praksisini zorunluluktan uygulamış olur.
Anarşizm
için bu konu irdelenmemiş ve bu durum çok ilginç.
Devlete
karşı olan bir teori, ev-ülkeye de karşı olmak durumunda. Çünkü mülke karşılık
sözkonusu. Ev-ülke bir mülklenme durumu ki zaten mülk, hem meta, hem de devlet
demek Arapça’da.
Ancak,
benim fazlasıyla icracısı olduğum evsizlikle (homeless) ev-ülkesizlik ve
ötesinde de, ev-gezegensizlik çok-çok farklı şeyler.
Aradaki
ayrım şu:
Küçük
burjuvanın gündelik yaşam mantığında, menzil olsun olsun 2-3 kilometredir ama
ülke için 1-2 bin kilometre, Dünya içinse 20 bin kilometredir (Dünya’nın
yarı-çevresi olarak). Artı, nicel değişimler kendiliğinden nitel değişimlerdir.
Anarşizm,
devletsizlik açısından / olarak 1-2 bin kilometre menzilinde dolaylıca-tanımlı.
Tersinden
bakılırsa ve sorulursa, bireysel komün yaşamındaki yaşama hacmi, bir mülk
müdür, bir ev midir?
Yatılı
okul yatakhanesi ergenlere ev olamıyor, bunu doğrudan yaşadım, yaşadık. Çünkü
orada toplu yaşamın zorunlulukları bireyselliği epeyi eziyor, yalnız kalmak
mümkün değil gibi.
Danimarka
yapımı ‘Komün’ filminin fragmanını izlediğimde, öyle bir yerde yaşamayacağıma
karar verdim. Oysa belki 40 küsur yıldır, öyle bir yerin hayali zihnimin
gerilerinde hep dururdu. 40 küsur yıllık toplumsal yaşantım, o idealle ilgili olumlu
duygularımın hepsi alıp götürmüş.
Dolayısıyla
benim durumum, evlilikle evsizlik arasında arafta sıkışıp kalmış oluyor.
Shevek,
ev-gezegen Urras’ı yeğliyor ve daime eve dönüyor. Onun eşi olarak Takver ise,
evden ayrılma gereğini bile duymuyor ve durumu sorgulamıyor ve dişi-kuş hep
yuvada kalıyor.
Oysa Eva
Siyau’nun gerçek yaşamı, bir kadının bekar ve evli olarak, evlerini kaç kere ve
nasıl, idealleri uğruna terkedebileceğini gösteriyor ki onun yaptığı Lao
Tzu’nun savaşta ülkesini terketmesinin de üzerinde bir duygusal-aşkınlık.
Bu konu
daha açımlanmalı. Nokta. Es.
(9 Nisan 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder