Pazar, Eylül 29, 2019

Bir Ermeni Türk Ermeni Toplumunu Anlatıyor: Vercihan Ziflioğlu


Alıntı:
“Ermeni toplumu, her zaman feodal yapısı olan kapalı bir toplum olmuştur, geldiğimiz çağ itibariyle biraz daha açılsalar da, bugün hala feodal bir yapısı var. Kız çocukları şu yaşta evlenmeli, fazla söz sahibi olmamalı, erkek çocuklar babalarının yanında çalışmalı vs…”
Gözlediğimiz aynen böyle olduğu.
Ancak, bir hanım Ermeni’nin bunu söylemesi cesaret ister.
+
“Hrant yaşarken onu ötekileştiren cemaatin büyük bölümü şimdi onun için şarkılar söylüyor.”
Bu; dil, din, ırk farketmeden genelde böyle oluyor ne yazık ki…
+
“Mesela X yargılanıyor, uluslararası ortamda bir yaygara kopuyor, bilmem ne ödüllerinin sahibi oluyor, aslında bu tutumuyla, Türkiye kendine zarar veriyor ve o insanlara kariyer basamağı hazırlıyor. Neden ülkemiz, bu insanlara böyle bir zemin hazırlıyor ki?
Bunu geçen yıl Leipzig’de kazandığım burs sırasında verilen konferansta da dile getirmiştim, bunu bazı kesim sadece kariyer basamağı için kullanıyor ve dediğiniz gibi gerçek mağdurların göz ardı edilmesine yol açıyor.”
Bu durumun son 5 yılda, en az 10 ad için geçerli olduğunun altına imzamızı basarız.
+
Hrant Dink ile çalışmak nasıldı?
… Deli bir şeydi aslında. Çok hareketli bir adamdı. Sahipleniciydi. Neşeliydi ama anında çok ters olurdu. Hele baskı için sabahladığımızda, ertesi gün bütün saçları havaya dikilirdi. … Gerçek gazeteci değildi. Ermeniceyi çok iyi bilmiyordu. Agos, Patrik Mesrob Mutafyan’ın projesiydi zaten ve kısa dönemli bir gazete olacaktı ama Hrant’ın onu uzun dönemli bir mecraya dönüştüreceği ve kendisinin ön plana çıkacağı belliydi. Agos ismi bile onu çok heyecanlandırırdı, devamlı Türkçe anlamını tekrarlardı. ‘Sabanla toprak kazmak’ demek, Agos… Bize, entellektüel kesimi kastederek, ‘beyaz Ermeniler’, kendisi ve işçi sınıfı için de, ‘siyahi Ermeni’ kavramını kullanırdı.”
En başından beridir, Dink’in zeka keçisi olarak seçildiğini imlemişizdir. Bu satırlar da, bunun anatomisini veriyor.
Unutmamak gerek:
Toplama kampında ölen Museviler’in çoğu, fakirlerdi.
Çıkış:
Demek ki bu öykü böyle de anlatılabiliyormuş.
O nedenle, 45 yıldır zenginlerden tiksiniriz…
(29 Eylül 2019)

Hiç yorum yok: