Bir
alıntı:
“Türkiye’de
ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri, bir önceki yıla
göre yüzde 12,2 artarak, 21 bin 577 TL’den 24 bin 199 TL’ye yükseldi.”
4 bin
dolar eder. Kişi başına GSYİH ise 9 bin küsur dolar.Yani % 35-40. Gerisi rant.
+
“Toplam
eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirleri içerisinde en yüksek payı,
yüzde 48,5 ile bir önceki yıla göre 0,4 puan azalan maaş ve ücret gelirleri
aldı. İkinci sırayı yüzde 20.1 ile önceki yıla göre 0,4 puanlık artış gösteren
sosyal transfer gelirleri alırken, üçüncü sırayı yüzde 18,8 ile 2017 yılına
göre 0,8 puan azalan müteşebbis gelirleri aldı.”
Yani:
Türkiye’nin % 70’i sabit ve dar gelirli.
% 20’lk
müteşebbis gelirleri ise, en üst % 20’lik gelir grubu.
+
“En
yüksek eş değer hane halkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik
grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0.2 puan artarak yüzde
47.6’ya yükselirken, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0.2
puan azalarak yüzde 6.1’e düştü.2
Yani:
Türkiye’nin en az yarısı, kişi başına ayda bin lira veya daha düşük harcıyor.
+
“Taksit
ödemeleri veya borçları olanların oranı yüzde 70,4 oldu.”
(Aynı
papordan başka bir gazetenin alıntısı.)
Borçluyum,
borçlusun, borçlu.
+
“Finansal
sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli
televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden
uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir
et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak
karşılanamama durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtıyor.
Belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak
tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı, 2017 yılında yüzde 28,7 iken 2018
yılında 2,2 puan düşerek yüzde 26,5 olarak gerçekleşti.”
Dörtte
bir küllüm mafiş.
+
Çıkış.
1980
liberalizmi gelmeden önce, Dünya tüketim sınırını geçmiş ve durmuş momentte
idi. Sonra, 3. ve 4. Dünya’yı tüketici kıldılar. Böyle oldu:
GSYİH’nin
belki % 50’si rant olarak ekonominin dışına çıktı / çıkarıldı.: Hem Türkiye’de,
hem Dünya’da, 40 yıl. Şu anda yıllık Dünya GDP’si kadar bir miktar paranın
sistem-dışı olduğu tahmine ediliyor. Üstelik de o para, (diyelim off-shore
hesaplar ile) yasal yollardan kayıtdışı kılındığı için, ölçülemiyor bile.
Daha da
berbatı, bu kadar para, kazara ekonomiye girmeye kalksa, ekonomi çöker, satın
alma gücü sıfırlanır.
7,5
milyarlık Dünya’yı ‘monopoly’ oyunu oynar kıldılar, Türkçe’si bu.
O oyunun
sonu da belli, kimse kazanamıyor.
(18 Eylül 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder