Cuma, Eylül 27, 2019

NEK: Biyoloji / Evrim: Bakteri ve Virüs: 2


Alıntı:
“L-form bacteria, also known as Sam Cannon, L-phase variants, and cell wall-deficient (CWD) bacteria, are strains of bacteria that lack cell walls. They were first isolated in 1935 by Emmy Klieneberger-Nobel, who named them "L-forms" after the Lister Institute in London where she was working.
Two types of L-forms are distinguished: unstable L-forms, spheroplasts that are capable of dividing, but can revert to the original morphology; and stable L-forms, L-forms that are unable to revert to the original bacteria.
Some parasitic species of bacteria, such as mycoplasma, also lack a cell wall, but these are not considered L-forms since they are not derived from bacteria that normally have cell walls.”
Varlıkları 1935’ten beridir biliyormuş.
2 tipleri varmış: özgün durumlarına dönebilenler ve dönemeyenler.
Bazıları da, zaten hücre duvarısızmış, yani sonradan öyle olmuşorlarmış.
Tuhaf olan şey, bunun biyokimyası. Hem hücre duvarının çıkarılması, hem de geriye kalan hücre-içinin ortamda dağılıp erimemesi.
Buradan virüslere geçiyoruz:
Virüsler bunu çoğalmak için sürekli yapıyor.
Bakterilerden farklı olarak, virüslerin çekirdeği yok ya da sitoplazma / su içermiyor.
Dolayısıyla, L-form bakterilerle virüslerin toplam biyokimyası, olağan biyokimyanın dışında, ekstremofillerin biyokimyası gibi ki bu biçimleriyle her 2 örnek de ekstremofil oluyor.
Hücre duvarı ve hücre-içi protein iskeletler, bakterilere form veriyor. Hücre duvarısız bakteriler ise küresel biçimli oluyormuş. Brown hareketinin bir başka türlüsü, tersinesi yani.
L-biçimli bakterilerin insanlarda hastalık yayıp yapmadığı hala bilinmiyormuş. Bu, ilginç.
Hücre duvarısız bakterilerin varlığı, kooservatları akla getiriyor: Yalnızca fizikokimya (basınç, vd) ile varlığını sürdümeyi yani.
Bakterilerin kendi duvarının dışına çıkması, onu yok etmekle olabilir gibi görünüyor.
Hücre-duvarısız sitoplazmalı bakterilerde, hücreyi birarada tutan, protenli iç iskelet var mı?
Buradan da, mitokondrilerin diğer hücrelerin içine girip yerleşmesine, hücre-içi hücre duvarı türü oluşumlara geliyoruz.
Çıkış:
Buradaki soru kipi şu:
Hücre duvarısız bakteriler bunu yapmayı, virüsleri taklit ederek mi ya da bünyelerindeki virüs biyokimyasından yararlanarak mı beceriyorlar?
Ya da:
Bunu doğrudan virüs biyokimyası mı sonuçsuyor?
Tıpkı, virüslerin diğer mikroorganizmalara girip, kendi DNA’larını onların DNA’larına eklemlemesi gibi…
Dolayısıyla: Virüslerde olup, tek hücreli mikroorganizmalarda olmayan biyokimyasal reaksiyonları denetlemek gerekli…
(27 Eylül 2019)

Hiç yorum yok: