Çarşamba, Eylül 18, 2019

Fizik Paradigmasında Metamorfoz


Bir alıntı:
“Croker, “80 yıldan beridir, genel bağlamda, uzaydaki herhangi bir küçük bölgenin kendine has özelliklerinin evrenin sonsuz hareketlerini etkilemediği varsayımıyla hareket ettik,” diyor. “Şimdiyse, genel göreliliğin, ortalama bir kent büyüklüğünde bir alan kaplayan çökmüş yıldızları, bir bütün olarak evrenin hareketlerine bin milyar kere milyar kat daha fazla bağlayabildiğini anladık.”
Bu ne demek?
Bu, Planck’ın inkar ettiği, ‘parça bütünden büyüktür’ modelinin Evren’e uygulanması demek.
Bu model, zaten aynı atomun 2 yerzaman noktasında bulunabilmesi ile mümkün görünüyordu ve bu somuttu. Şimdi kuram ve soyut da, öyle olabileceğini söylüyor.
Kuramsal olarak da, her tür Julia Seti türü modeller, birbirine (uzakta olup / görünüp) değmeden değen uzayzaman  veya düzlem noktalarını modelliyor.
Olay, karanlık enerjiye bağlanmış:
“1966 yılında, Leningrad’da bulunan ‘Ioffe Fiziko-Teknik Enstitüsü’nde genç bir fizikçi olan Erast Gliner, devasa yıldızların, günümüzde ‘Karanlık Enerjinin Jenerik Nesneleri’ (GEODE’ler) diye adlandırılabilecek şeylere çökmesi gerektiğine ilişkin, alternatif bir varsayım önerdi. Bunlar, dışarıdan bakıldığında kara delikler gibi görünür ama kara deliklerin aksine, tekillik yerine karanlık enerji barındırırlar.”
Soru kipi:
Karanlık enerjinin tekillik kipi ne olabilir?
Tekilliğin epistemik izolasyonu, nasıl tersine modellenebilir?
+
Çıkış:
Çok yıldı yazıyoruz:
Einstein, Planck ve Heisenberg üçlüsü birarada, fiziğe yüz küsur yıllık bir trilemma soktu / dayattı. Kutsal beyin sayıldıkları için de, kimse onlara karşı paradigma üretmeye kalkamadı.
Eh, ister yüzyıl, ister bin yıl olsun, paradigmatik duvarlar er veya geç yıkılıyor. Bilim tarihi öyle olduğunu yazıyor.
(18 Eylül 2019)

Hiç yorum yok: