Ustamızdır,
konuyla ilgili yazdıklarını pas geçemeyiz.
Boynuz
kulağı geçer, ustamızı negasyonlarız.
Bakalım
ne demiş?:
“Bana
öyle geliyor ki; derinliğine incelendiğinde, bir kapitalist dünya-ekonomisi
olan modern dünya-sisteminin işleyişinde dört ayrı çelişki bulunmaktadır.
Bunlar:
1.
Devletlerin egemenlik arayışı;
2. Tüm
devletlerin birer ulus olmaya kenetlenmesi,
3. Devletlerin
demokratik olma talepleri,
4.
Kapitalizmin kendini dengede tutma yolları,”
Wallerstein’ı
eleştirdiğimiz birçok nokta var. Bunlardan biri, kendi modelinin
çıkarsamalarına katlanaması. Onun medil, zatern hegemonların belli dönemlerde
kendiliğinden çökmesini içeriyor. Yani, illa ki büyük olayların olması
gerekmiyor, hegemonlar kendi ağırlıkları altında çöküyorlar. Diğer bir deyişle,
tüm siyasi-iktisadi-askeri bütünlükler, günü ve yeri gelir yenilir veya iflas eder
kimi kendini tasfiye eder, İskender ve Cengiz Han Dünya imparatorlukları
öyledir örneğin.
Bu genel
eleştiriydi.
Şimdi,
madde madde eleştiri:
Ulus-devlet
modeli, Fransa üzerinden örneklenirse, tarihte hiçbir zaman % 50’ye kadar bile işlerlik
kazanamadı. Örnekse, Fransa ülkesindeki diğer dilleri tasfiye etmeye 1793’te
karar aldı ama 2019’da bu diller hala var. Üstüne üstlük, De Gaulle’in
deyimiyle hala 600 peynir çeşitli bir ülke.
Devletlerin
demokratik olma talepleri hiç olmadı. Demokrasi ve liberalizm kavramları kadar,
yanlış kulanılan kavram azdrı. Antik Yunan’da köleli demokrasi olamayacağı
gibi, ingiltere’nin en son gösterdiği gibi, krallı, miraslı vekilli, teokratlarca
atanan vekilli demokrasi de olmaz. Yani demokrasi, 2.500 yıldır olması
gerektiği önesürülen ama gerçekleştirilmesi için gerekenlerin yapılmadığı bir
sistem.
Kapitalizm,
kendini dengede tutmaya çabalıyor ama bu dengede tutma yolları onu bitiriyor.
Ne oldu?
Devleti
tasfiye etmeye kalktılar ama sonunda vara vara Trump’ın koskoca Google’a emir vermesine vardılar: Bu mu serbest
piyasa anlayışı?
+
Çıkış:
“Sonuç:
Türkiye ve Kürt Toplumunun siyasi hareketinin yol açacağı faydayı, bu dört
temel çelişki bağlamına oturtup analiz etmeksizin bir değerlendirmeye
varamayız. Şöyle ki; Türk devletinin sürmekte olan kendi egemenliğini
sağlamlaştırma dürtüsü; Türkiye’deki çoğunluk bir gücün Jakoben seçeneği
yeniden dayatma saplantısı; aynı şekilde muhalif bir çoğunluğun da daha fazla
demokratikleşmeye kenetlenmesi; ve bütün bu siyasal hareket türlerinin
izleyeceği yöntemler; şu anda ölmeye mahkum olan kapitalist dünya-sisteminin
yerine nasıl bir sistemin geçeceğini tayin edecek olan dünya çapında yürütülen
mücadeleyi etkileyecektir.”
Yorum:
“… kapitalist
dünya-sisteminin yerine nasıl bir sistemin geçeceğini tayin edecek olan dünya
çapında yürütülen mücadele…”
Yok
böyle bir mücadele.
Ne
Kürtler’de, ne de geri kalan 5 bin küsur ülkesiz halkta.
Ulus-devlet
tasfiye edilmişken, Kürtler ulus-devlet peşinde hala örneğin.
Üstüne üstlük,
kendi içlerinde 4 ülkeli, 20 kabileli bir bölünmüşlük içindeler.
Olmamış rahmetli
ustam, hiç olmamış.
Son:
Ne tek 1
Dünya Devleti çözüm, ne de 999 ülkeli çoğul Dünya Sistemi çözüm.
Çünkü
devletli ve çözüm getiren bir sistem yok.
İmza devlet
karşıtı, bireyci ve kuramcı bir anarşist.
(2 Eylül 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder