Pazartesi, Eylül 16, 2019

Rusya, ABD-Taliban görüşmelerinin sürmesinden yana


Gülelim mi, ağlayalım mı, bilemedik.
Alıntı:
“Rusya, ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD ile Taliban arasında yapılan barış müzakerelerinin askıya almasının ardından müzakerelerin süreceğine dair umudunu koruyor.
Rusya'nın bu müzakerelerin öldüğü değil askıya alındığı yönünde açıklama yaparak "yapıcı" mesaj vermesi üzerine Taliban, Moskova ile temasa geçti.”
1980-1990 arasında ABD, Rusya’nın / eski SSCB’nin başına Afganistan’ı sardı. SSCB’nin bitişinde bu sürecin katkısı var.
ABD, Afganistan’ı kendi başına 2003-2019 arasında sardı.
Aynı Afganistan, 19. Yüzyıl’da İngiltere’ye kök söktürmüştü.
Bir ülke düşünün ki Dünya’nın en fakir ülkesi ve Dünya’nın ilk 3 nolu ülkesine yenilmemiş.
Bu durum, bilindik / genelgeçer askeri, iktisadi, siyasi varsayımlara aykırı ama 100 küsur yıldır bilfiil geçerli.
Afganlılar’ın ABD’den destek alıp Rusya’yla, Rusya’dan destek alıp ABD’yle savaşması bir acaip durum. 3. Dünya Savaşçıkları yaklaşımı bile burada geçersiz. Ezelden ebede savaş yaklaşımı belki geçerli olabilir.
Sonuç ne?
Olabilir mi?
ABD olsun, Rusya olsun, maksimum 10 ülkede / cephede savaşabilirler. ABD için sırada İran ve Kuzey Kore var. Dolayısıyla bir yerlerdeki savaş alanlarından çıkmak durumunda. Rusya’ysa, onun dümen suyundan yorulmadan ilerliyor. Suriye, ‘armut piş, ağzıma düş’ oldu Rusya için ve ABD sayesinde.
Bu, komedileşmiş trajedi ile değil.
4. Dünya’nın, doğum kontrolü yerine, ölüm kontrolü’sü…
(15 Eylül 2019)

Hiç yorum yok: