Gülelim
mi, ağlayalım mı, bilemedik.
Alıntı:
“Rusya,
ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD ile Taliban arasında yapılan barış
müzakerelerinin askıya almasının ardından müzakerelerin süreceğine dair umudunu
koruyor.
Rusya'nın
bu müzakerelerin öldüğü değil askıya alındığı yönünde açıklama yaparak
"yapıcı" mesaj vermesi üzerine Taliban, Moskova ile temasa geçti.”
1980-1990
arasında ABD, Rusya’nın / eski SSCB’nin başına Afganistan’ı sardı. SSCB’nin
bitişinde bu sürecin katkısı var.
ABD,
Afganistan’ı kendi başına 2003-2019 arasında sardı.
Aynı
Afganistan, 19. Yüzyıl’da İngiltere’ye kök söktürmüştü.
Bir ülke
düşünün ki Dünya’nın en fakir ülkesi ve Dünya’nın ilk 3 nolu ülkesine
yenilmemiş.
Bu
durum, bilindik / genelgeçer askeri, iktisadi, siyasi varsayımlara aykırı ama
100 küsur yıldır bilfiil geçerli.
Afganlılar’ın
ABD’den destek alıp Rusya’yla, Rusya’dan destek alıp ABD’yle savaşması bir
acaip durum. 3. Dünya Savaşçıkları yaklaşımı bile burada geçersiz. Ezelden
ebede savaş yaklaşımı belki geçerli olabilir.
Sonuç
ne?
Olabilir
mi?
ABD
olsun, Rusya olsun, maksimum 10 ülkede / cephede savaşabilirler. ABD için
sırada İran ve Kuzey Kore var. Dolayısıyla bir yerlerdeki savaş alanlarından
çıkmak durumunda. Rusya’ysa, onun dümen suyundan yorulmadan ilerliyor. Suriye,
‘armut piş, ağzıma düş’ oldu Rusya için ve ABD sayesinde.
Bu,
komedileşmiş trajedi ile değil.
4. Dünya’nın,
doğum kontrolü yerine, ölüm kontrolü’sü…
(15 Eylül 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder