Tam
göbeğinde.
Bugüne
kadar öldürülen TC vatandaşı PKK’li sayısı 10 binlerle ölçülüyor. Bunların
yarısı, böyle kaçırılan çocuklardan devşirme oluşturuluyordu.
Tuhaf
olan şey, bunun ancak 35 yıl önce dile getirilebilmesi.
Daha
nöce korkuluyordu çünkü.
Evet,
eğer bugün Diyarbakır HDP il başkanlığının önünde anneler oturuyorsa, bunun
destekleyicisi AKP’dir.
Evet,
AKP’nin Kürt sorununda büyük veballeri vardır.
Ancak,
şu söylenince daha da tuhaf oluyor:
“Biz
nasıl cumartesi anneleriyle ilgilendiysek, o annelerle de ilgileniyoruz.”
Aileler
HDP’nin basın açıklamasına tepki göstererek, basın açıklamasını yırtmışlar.
İşin
içine Aydınlık ve Halk Tv de katılınca, işin rengi değişti. Olay, reyting
savaşına dönüştü.
+
Dönelim
başa:
“Kürt
meselesinin barışçıl ve sivil araçlarla çözümü talebi bastırılırken, şiddet
dili ve pratiği egemen kılınmış iken HDP önündeki annelerin talebini ya da
çığlığını tüm bu bağlamdan bağımsız nasıl değerlendirebiliriz? Anneleri
“destekleyen” kişi ve kurumların meseleye barış ve yaşam hakkı açısından
bakmadığı kesin.”
Olmadı
şimdi.
Daha
doğrusu, ne dedi bu şimdi?
Dahası:
“Ve en
önemlisi, bir Kürt annesinin sahici acısı ve çığlık çığlığa öfkesinin
kullanılması da, Kürt meselesine dâhil değil midir?”
Noluyoz
yahu?
Yeşilçam
senaryosu mu bu?
+
Olay,
doğrudan AİHM’nin konusu.
Olay,
nesnel bir durum, öznel ve melodramatik bir durum değil.
Olayı,
reyting ve medya geştaltı için kullananlara ne diyeceğimizi bilemiyoruz.
HDP
konunun gündem saptırma olduğunu söylemişti.
Ne demek
gündem saptırma?
Gündemi
sizin dertleriniz mi belirleyecek yalnızca?
Kürtler’in
ve Türkler’in, eksi zekalıca ve eksi bilgilice davranıp, artık sırılsıklam
saçmaladığını yazarken, bunları kastediyorduk.
HDP
siliniyor ve kendini siliyor, ikisi birarada.
(10 Eylül 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder