Salı, Eylül 10, 2019

'Kaçırılan çocuklar' Kürt meselesinin neresinde?


Tam göbeğinde.
Bugüne kadar öldürülen TC vatandaşı PKK’li sayısı 10 binlerle ölçülüyor. Bunların yarısı, böyle kaçırılan çocuklardan devşirme oluşturuluyordu.
Tuhaf olan şey, bunun ancak 35 yıl önce dile getirilebilmesi.
Daha nöce korkuluyordu çünkü.
Evet, eğer bugün Diyarbakır HDP il başkanlığının önünde anneler oturuyorsa, bunun destekleyicisi AKP’dir.
Evet, AKP’nin Kürt sorununda büyük veballeri vardır.
Ancak, şu söylenince daha da tuhaf oluyor:
“Biz nasıl cumartesi anneleriyle ilgilendiysek, o annelerle de ilgileniyoruz.”
Aileler HDP’nin basın açıklamasına tepki göstererek, basın açıklamasını yırtmışlar.
İşin içine Aydınlık ve Halk Tv de katılınca, işin rengi değişti. Olay, reyting savaşına dönüştü.
+
Dönelim başa:
“Kürt meselesinin barışçıl ve sivil araçlarla çözümü talebi bastırılırken, şiddet dili ve pratiği egemen kılınmış iken HDP önündeki annelerin talebini ya da çığlığını tüm bu bağlamdan bağımsız nasıl değerlendirebiliriz? Anneleri “destekleyen” kişi ve kurumların meseleye barış ve yaşam hakkı açısından bakmadığı kesin.”
Olmadı şimdi.
Daha doğrusu, ne dedi bu şimdi?
Dahası:
“Ve en önemlisi, bir Kürt annesinin sahici acısı ve çığlık çığlığa öfkesinin kullanılması da, Kürt meselesine dâhil değil midir?”
Noluyoz yahu?
Yeşilçam senaryosu mu bu?
+
Olay, doğrudan AİHM’nin konusu.
Olay, nesnel bir durum, öznel ve melodramatik bir durum değil.
Olayı, reyting ve medya geştaltı için kullananlara ne diyeceğimizi bilemiyoruz.
HDP konunun gündem saptırma olduğunu söylemişti.
Ne demek gündem saptırma?
Gündemi sizin dertleriniz mi belirleyecek yalnızca?
Kürtler’in ve Türkler’in, eksi zekalıca ve eksi bilgilice davranıp, artık sırılsıklam saçmaladığını yazarken, bunları kastediyorduk.
HDP siliniyor ve kendini siliyor, ikisi birarada.
(10 Eylül 2019)

Hiç yorum yok: