Haberimiz sıcak sıcak:
“Amerikan tarihinin en büyük sızıntı olayına karışan Bradley Manning adlı
er, casusluktan suçlu bulundu.”
Devamı:
“Jeffrey Gordon, Savunma Bakanlığı eski sözcüsü: ‘Bizler 21’inci yüzyıl
çatışması içindeyiz. Bu çatışmanın çoğu fikirler arasında. Eğer Amerika’yı
rezil edebiliyor, dünyanın gözünde itibarını düşürüyorsanız, bu da savaşın bir
parçası. Bu bir asimetrik savaş. Bana kalırsa Bradley, kendi ülkesine karşı ön
cephede savaştı.’ ...”
Yorumlar:
Öncelikle bu, ABD tarihinin en büyük sızıntısı değil: 11 Eylül 2001’de
yıkılan İkiz Kuleler’in vurulmasını sağlayan bilgi, atom bombası sırları
(Rosenbergler), uzay mekiği sırları (Çin), say say bitmez...
İronik bölüm şu: Eğer çatışma, düşünceler arasındaysa, bu abimizinki bir
düşünce değil. Hesapça ABD’yi savunan tüm şavalaklar; Vietnam’da, Irak’ta,
şurada burada rezil rüsva düşüncesel hatalar yaptılar ve deşifre oldular:
Bunlar Soğuk Savaş döneminde bile yapılmamış hatalar. Düşünce üretmek ve
uygulamak, onların ve Kissinger’dan Barrett’a, omo beyaz kuvveti beyinlerin
işi: Beceremeyince de, vatan haini olan onlar...
Devam:
Asimetrik savaş bu değil. Eskiden gerilla savaşıydı. ‘Hacker’lar gerilla
değil.
Açımlayalım:
Gerilla kır savaşçısıydı. Kent gerillasına, eğer kent halkı yardım etmezse,
armut gibi toplanır. İnternetin kent halkı, bilgi bilgisayarlarına ulaştığı an,
onu yok edilemez yaparak, ‘hacker’lara çok hızla yardım ediyorlar. Yoksa, 3-5
adımda konu tıslar, tısladığı da çok vakidir.
Burada hukuksal bir nüans var:
En azından bundan sonrasında, eğer bir ‘hacker’ önce pasaport değiştirir,
sonra bu işleri yaparsa, en azından bu konuda yargılanamaz: Vatana ihanet.
Sonuçta, her vatandaş kendi ülkesini ve her er kendi ordusunu seçme hakkına
sahiptir. Şu andaki hukuk, buna elveriyor: Örneğin, Bulgaristanlı Türkler,
Türkiye’ye karşı savaşacaktı, eğer TC kimliği almasalardı: Kimse de, onları
vatan hainliğinden filan yargılamazdı.
Bunları içtihat olsun diye yazmaktayız.
Bu er kardeş haşat edildi: Kendini feda etti.
Biz bu yok oluştan ne ders çıkardık?
Yazdıklarımızı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder