Veriler şunlarmış:
“Körfez ülkeleri arasında en büyük servet fonuna Suudi Arabistan'ın sahip
olduğu ortaya çıktı. Krallığın fon hacmi 641 milyar dolara ulaşırken, Birleşik
Arap Emirlikleri'nin yönettiği devlet fonunun değeri 397 milyar doları buldu.
Yerel medyanın Moody's yatırımcılar servisine dayanarak verdiği habere göre,
servet fonunda üçüncü sırada 395 milyar dolar ile gelen Kuveyt'i 175 milyar
dolarlık fonu yöneten Katar takip etti. Umman'ın servet fonunun değeri 14
milyar dolar, Bahreyn'in ise 11 milyar dolar olarak tahmin edildi.”
Demek ki neymiş?:
Bir:
Dünya’yı Yahudiler yönetmiyormuş. Eğer Araplar (şeyhler / emirler),
paralarının yönetimini Yahudiler’e bırakmışsa, çifte kavrulmuş olmayı hak etmişlermiş.
İki:
Birinci sırada hala Çin (2 trilyon dolar) ve ikinci sırada hala Norveç (1
trilyon dolar) varmış.
Üç:
İran bu hesaba göre, Katar-Kuveyt arasında, 200-400 milyar dolar arasında
bir fona sahip olabilirmiş.
Dört:
Tüm bu paraların toplamı, ne mafyanınkinin, ne de beyaz kara paranınkinin
(kayıtsız zengin parası), yani 32’şer trilyonun yanına bile yaklaşamamış.
Beş:
Dünya’daki tüm ekonomik krizlerin nedeni bu paralarmış. Çünkü, parayı
yöneten (özel veya tüzel kişi) kim olursa olsun, bu para ekonomik açıdan rasyonel
davranmıyor. Soros gibi biri bile, kapris için, sterlini devalüasyona
sürükleyebiliyor.
Bu durumda:
Bir:
Hem devlet, hem de kişi paraları mafyöz davranıyor demektir.
İki:
Borsa manipülasyonları dışında bu para, reel olarak para kazanamıyor
demektir, çünkü dünyada pozitif faiz kalmadı gibi. Bu paranın irrasyonel
davranmasının bir nedeni de bu: Zaten zarar edecek para, birilerine zarar
vermeyi tercih eder gibi. Artı borsa, mafyöz para olmuş gibi oluyor.
Üç:
Dünya’daki toplam görünen ve görünmeyen boştaki para, ekonomik dolanımdaki
paradan çok fazla olmuş. Bnun şu anki ve eğer vardıysa tarihteki örneklerinin o
zamanki ekonomik etkileri çalışılmış bir konu değil henüz. Ancak, hem reel
kazançsızlık, hem de toplam bilançosal dengesizlik, irrasyoneliteyi yaratmış
bile gibi.
Dört:
Tüm bu durumlara karşın, üstüne bir de neo-liberalizmin üstün güç ile
kanırtması var iken bile, devlet politikalarının hala dolar milyarderlerini bir
günde gömebilmesi, tersine bir ekonomik etki. Artı devletler, istediklerini
batırırken, isediklerinin zararlarını kendi (yani vatandaşlarının) ceplerinden
ödüyor.
Beş:
İşte tüm bu panorama, azalan girdilerin azalan global kümülatif birikim
gerçeğinin bir modellemesi olabilecek gibi. Böylesi bir yapıda para tabii ki
buharlaşır gider. Örnekse, son 6 yılda ABD ve AB tarafından piyasaya sürülen
toplam 2 trilyon doların en az % 75’i sıfırlandı bile çoktan. Yoksa, piyasadan
hepi topu 100 milyar dolar çıkınca, ekonomi böyle sallanmazdı. Şerh: 100 milyar
doların girişi ile, aynı 100 milyar
doların zamansal ardışık çıkışı, bir tersinir-simetrik-eşit etki yaratmamış
demektir aynı zamanda ki bunun açımlanması birden çok biçimde olabilir.
Son konu momentini açımlamayı
başka bir metne bıraktık.
Nokta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder