Cumartesi, Ağustos 17, 2013

Leyla Erbil Güzellemesi


Kendisi yakınlarda vefat etti.

Şeytan rahmet eylesin, denir mi acaba?

Denmeyeceği kanısına vararak, ‘Allah rahmet eylesin’ dedik geçtik.

Erbil’in, oldukça ‘Tuhaf Bir Kadın’ davranışı saydığım bir anekdotunu okumuştum:

Sait Faik Leyla Erbil’e aşıktır. Aşkını bir akşam ona ilan etmeye karar verir. Erbil de oraya müstakbel kocasıyla gelir. Sait Faik dayar votkayı, dayar votkayı. Bir hafta sonra yallah mezara...

Leyla Erbil ve Adalet Ağaoğlu’nun edebiyat alanı dışından, normal insan kocalarla evlenmeleri, bende aşırı bir ‘Ağda Zamanı’ (İnci Aral) davranışı izlenimi uyandırmıştır.

Sonuçta, her ikisi de uzun yaşadı. Tezer Özlü ve Sevgi Soysal ise, sapa ve ayaz sulara daldı. Onların ikisi de erken öldü.

Eğer bir seçim olsaydı, hangisini seçerdiniz ey karilerim?

Erbil ile kendimin de bir anekdot anısı vardır:

Yıllar önce bir gün Erbil ile İstiklal Caddesi’nde karşılaştık. Bana tanınmışların bakışlarıyla baktı ve ben onu tanımazlıktan geldim.

Daha önce bunu futbolcu Hasan Saş’a ve Vedat Günyol’a da yapmıştım. İkisinin 1-2 saniye süren tepki bakışları hala gözlerimin önünde, Erbil’inki de aynıydı. Yorumu okura kalsın.

(Ek bir anı daha: Yıllar önce, Galatasaray YKY önünde çökmüş dinleniyorken, gözlerimin önünden Orhan Pamuk ve Yaşar Kemal yanyana geçti. İnanılmaz bir biçimde, hiç kimse onları tanımadı. 1-2 dakika film gibi onları izledim.)

Erbil’in ‘Tuhaf Bir Kadın’ındaki kadının Füruzan, erkeğin de Turhan Selçuk olduğu önesürülür. Füruzan’ın ‘1947liler’ romanındaki kişilerden birinin Cevdet Kudret’ın kızı olduğu önesürülür.

Yabancı edebiyatlarda bu türden ‘kim kimdir?’ okumaları ve araştırmaları sıkça yapılır ama bildiğimiz kadarıyla, bizde Nazım dışında kimse için bu yapılmış değil henüz.

Bendeniz de, gayrıresmi bilgi olarak, ‘MİM’deki bir tersane işçisinin, Güç soyadlı biri olup olmadığını hep merak etmişimdir. Sınamak artık imkansız. Adamın çocukları bile öldü.

Erbil’i de böyle ‘Tuhaf Bir Erkek’ olarak okudum.

Onunla tanışsaydım, onun için bir günbatımında ‘tuhaf bir erkek’ olabilirdim gibime gelmekte.

Evet, sevgili yazarlar ve yaşarlar, minicik bir birader sizleri onyıllarca izliyor ve okuyor ve böylesi bir biçimde, bazılarına deli saçması gelebilecek tarihsel şerhler kaydediyor geriye...

Erbil için epitaf:

Olabileceğinin % 1’ini olmadın ey tuhaf kadın...

(16 Ağustos 2013)

Taa 1999’dan bir ek:



Hiç yorum yok: